Düzenli ve sağlıklı beslenmenin tüm hastalıklarla birlikte kanser riskini en aza indirdiği bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Doğru besinleri uygun miktarlarda tüketmek ve işlenmiş gıdalar yerine doğal olanları tercih etmek kanserden korunmada anahtar rol oynuyor.
Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri olan kanserin nedenleri arasında genetik ve çevresel faktörler ile sağlıksız beslenme ilk sıralarda yer alıyor. Yaşam tarzı ve beslenme planınızda yapacağınız birkaç küçük değişiklikle kanser riskini en aza indirebilir, ideal kilonuza ulaşabilir ve yaşam kalitenizi yükseltebilirsiniz. Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Sinem Uygun, “1-7 Nisan Kanser Haftası” öncesinde kanserden korunmak ve sağlıklı kalmak için doğru beslenme önerilerini sıraladı
Düzenli ve sağlıklı beslenmenin tüm hastalıklarla birlikte kanser riskini en aza indirdiği bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Doğru besinleri uygun miktarlarda tüketmek ve işlenmiş gıdalar yerine doğal olanları tercih etmek kanserden korunmada anahtar rol oynamaktadır. Kanser teşhisi konulan kişilerin de doğru bir beslenme planlaması ile hayat kalitelerini artırmaları ve tedaviye destek olmaları mümkün olmaktadır. Bunun için dikkat edilmesi gerekenler şöyle sıralanabilir:
Mantar, yulaf ve tahıl ürünleri ile kilo vererek kanserden korunabilirsiniz
Bazı mantarlarda, yulaf ve tahıllarda bulunan beta glukan kolesterolün düşürülmesine ve kilo vermeye yardımcı olmaktadır. Bunun dışında kalın bağırsak ve mide kanserlerinden korunmada etkilidir. Yulafın haftada 2-3 kez çeşitli meyveler ve yoğurt ile tüketilmesi hem bağışıklık sistemini hem sindirim sistemini desteklemeye yardımcı olur.
Kırmızı, mor ve siyaha yakın renkteki meyveler sağlık kaynağı
Böğürtlen, yaban mersini, siyah üzümün çekirdeği, siyah erik gibi koyu mor –kırmızı-siyaha yakın renkteki besinlerin içinde bulunan maddeler, hücrelerin yaşam süresini uzatmaktadır. Günlük meyve tüketiminin 1-2 porsiyonunun bu meyvelere ayrılması, yaşam süresini uzatmanın yanı sıra kalp ve damar hastalıkları ile karaciğer, safra yolları, meme, pankreas gibi kanserler ile ilgili riskleri en aza indirmektedir.
Zerdeçal kanserden koruyucudur
Zerdeçal iyi bir antieflamatuar yani vücutta iltihap gidericidir. Bu özelliği sebebiyle kansere karşı koruyucu olduğu düşünülmektedir. Toz veya taze hali ile günlük beslenmeye eklenebilir.
Domates, karpuz ve kayısı prostat kanserine karşı koruyucu birer kalkandır
Domates, karpuz, kayısı gibi kırmızı ve turuncu renkteki besinlerin içinde bulunan likopen kuvvetli bir antioksidandır. Prostat ve rahim ağzı kanserine karşı korucu etkileri olduğu bilinmektedir.
Süt ve süt ürünleri ile birçok kanserden korunmak mümkün
Yoğurt, süt, ayran, peynir ve tereyağı gibi süt ürünleri ile aspir yağında bulunan konjuge linoleik asit (CLA) obezite, yağlanma, diyabet ve kanser riskini azaltmaktadır. Günlük tüketim miktarlarında aşırıya kaçılmadan tüketilen süt ürünleri, bağışıklığın güçlenmesine de katkıda bulunmaktadır.
Prostat ve kolon kanserinde karşı sarımsağı bol tüketin
Sarımsağın içinde bolca bulunan alil sülfür, DNA hasarını onarma, bağışıklığı artırma ve kansere sebep olabilen serbest radikallerin etkilerini azaltma konularında öne çıkmaktadır. Sarımsak; mide, prostat ve kalın bağırsak kanserlerine karşı koruyucudur. Mümkün olduğunca çiğ tüketmeye çalışmak, yararlı maddelerin korunması açısından önemlidir. Sarımsak dışında karnabahar, brokoli, pırasa gibi sülfürlü bileşikler ve selenyum içeren besinler de kansere karşı koruyucudur.
Balık, keten tohumu, semiz otu ve ceviz ile sağlıklı kalın
Balıklarda bolca bulunan Omega-3, keten tohumu semizotu ve ceviz gibi bitkisel kaynaklarda da bulunmaktadır. Meme, kalınbağırsak, pankreas ve prostat kanserlerinin gelişme riskini azaltır. Haftada 2-3 kez balık tüketimi omega-3 den zengin beslenme açısından önemlidir. Balığın kızartılmadan buğulama veya ızgara yapılarak tüketilmesi gerekir.