Etin Jönü olarak anılan Gürkan Şef, Ramazan ayında tok tutan ve mideyi rahatlatan besinlerin tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Gürkan Şef, bu dönemde dana etinden tencere yemeklerini önerdi; “Daha çok fırınlık ve ızgara tarifler yapılmalıdır. Köfte için de yüzde 70 dana ve yüzde 30 kuzu eti karıştırılarak sağlıklı, mide için yorucu olmayan ama lezzetinden de ödün vermediğimiz tariflerle sofralarımızı şenlendirebiliriz.” dedi.
Gürkan Şef’in Ramazan tüyoları şöyle:
“Ramazan ayında nasıl beslenmeliyiz? Ramazan ayında karbonhidrat yerine protein ağırlıklı beslenmek hem kilo kontrolüne hem de vücutta oluşacak şişkinlik ve ödemin önlenmesine yardımcı olur. Uzun süren açlıktan sonra sıcak bir çorba midenin yemek öncesi rahatlamasına sebebiyet verir. Sahurda da tokluğun uzun sürmesi için yumurta ve peynir gibi gıdalar tüketerek protein alımına dikkat edilmelidir. Karbonhidratlar kısa süreli enerji verir ve tokluk hissi geçicidir. Kas kaybını önlemek için kırmızı et ve kümes hayvanlarının yanı sıra balık da tüketilebilir. Salata gibi lifli gıdalar da sindirim sistemi sağlığımız için hem iftarda hem de sahurda yemeklerimizin vazgeçilmezi olmalıdır. Tatlı olarak da kan şekerinin ani yükselmesi ve düşmesine sebebiyet veren şerbetli tatlılar yerine güllaç gibi sütlü tatlılar ve hurma, kuru incir, kuru kayısı gibi yemişler tercih edilmelidir.
Peki, nasıl yemekler tüketmeliyiz?
Ramazan’da uzun süreli açlık sebebiyle sindirim sistemi ani ve hızlı yeme sonucu oldukça ağır bir değişime maruz kalır. Yorucu bir açlık sürecinin ardından ağır yağlı, çok baharatlı besinlerle mideyi yormak sağlığa zarar verirken; yarattığı baskı ve şişkinlik sonucu kişi psikolojik olarak da yıpranır. Az yağlı, tok tutucu proteinler hem sahurda hem de iftarda vazgeçilmezimiz olmalıdır. Yine mide ve bağırsağı rahatlatmak adına çorba ve lif içeren tahıllar ve sebzeler tüketilmelidir. Gaz giderici bir baharat olan kimyon yemeklerde bol kullanılabilir. Ayrıca yemeklerden sonra rezene çayı tüketmek Müslüman kardeşlerimizi çok rahatlatır.
Et yemekleri ile ilgili de önerilerim var. Etin her türlüsünü çok seven bir millet olarak Ramazan’da az yağlı olduğu için dana eti ve dana etiyle yapılan tencere yemekleri öneririm. Daha çok fırınlık ve ızgara tarifler yapılmalıdır. Köfte için de yüzde yetmiş dana ve yüzde otuz kuzu eti karıştırılarak sağlıklı, mide için yorucu olmayan ama lezzetinden de ödün vermediğimiz tariflerle sofralarımızı şenlendirebiliriz.
Hangi et türlerini tüketmemiz gerekir?
Burada bonfile, kontrafile, kuzunun en yağsız yeri olan küşleme ve incik kırmızı et olarak tavsiye edeceklerimdir.
Peki, sofralarda neler olmalıdır? İftarda muhakkak çorba olmalıdır. Hurma ve zeytin geleneksel ve sağlıklı lezzetlerdir ve sayısız faydaları vardır. Et yemeği yine sofraların vazgeçilmezidir. Asitli içecekler yerine ayran tüketilmelidir ve bol sıvı tüketimi şarttır.
Tatlı olarak önerilerim de var. Öncelikle tatlının yemekten sonra hemen tüketilmesi yerine en az bir saat sonra tüketilmesini öneririm. Lifli yapıya sahip olduğu için karpuz ve yaz meyveleri sağlıklı tercihler olsa da, mutlaka tatlı tüketmek istersek sütlaç, kazandibi, güllaç gibi sütlü tatlılar tercih edebiliriz.
Son olarak da Ramazan ayının tüm İslam ailesi için hayırlı, bereketli, sağlıklı ve huzurlu geçmesini dilerim. Herkesin sevdikleriyle güzel sofralarda buluşmasını, tüm küslüklerin giderilmesini ve kurulan bereket dolu sofraların buna vesile olmasını temenni ederim.”