Vücut direncinin güçlendirilmesi gözler üzerinde doğrudan etki sahibidir. Bu nedenle göz sağlığını korumak için beden sağlığına da dikkat etmek gerekiyor. Doğru beslenmeyle kişinin ihtiyacı olan vitamini alması ise, daha sağlıklı bir beden için atılacak ilk adımlardan biridir.
Vücudumuzun besinler yoluyla düzenli vitamin alması, göz sağlığına büyük katkıda bulunuyor. Bağışıklığı güçlendirmek adına bilinçsizce kullanılan vitamin takviyeleri ise beden sağlığını olumsuz etkiliyor. Vücudun ihtiyacı olan vitamini doğru beslenmeyle almak ise uygulanabilecek en kolay yöntemlerden biri olarak belirtiliyor. Göz sağlığını doğrudan etkileyen vitaminler arasında A,E,C ve B2 vitaminleri öne çıkıyor. Vitaminlerin yanında magnezyum, çinko gibi mineraller, ayrıca Omega 3 ve 6 yağ asitlerinden de faydalanmak gerekiyor. Göz Hastalıkları ve Vitreo Retinal Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Hüseyin Sanisoğlu, göz hastalıklarına karşı koruyucu olan vitaminler hakkında bilgi veriyor.
Gece sağlıklı görüş için A vitamini
Hayvansal gıdalarda bulunan A vitamini özellikle gece görüşünün güçlenmesine destek olurken, gözlerin karanlıkta görmesini ve ışıksız ortamlara alışmasını da sağlıyor. Rodopsin olarak adlandırılan ve ışıkları algılamaya yarayan proteinlerle birleşen A vitamini, böylece gece görüşünü daha iyi hale getiriyor. A vitamininin düzenli alınması kataraktın yanı sıra gece körlüğü ve makula dejenerasyonuyla karşılaşma riskini azaltıyor. Olası katarakt başlangıçlarını önlemeye de oldukça fayda sağlayan A vitamini, hayvansal gıdaların yanı sıra portakal, havuç, buğday, maydanoz ve yumurta sarısında bulunuyor.
B2 vitamini göz yorgunluğunu engelliyor
B2 vitamini, metabolizmanın işleyişini doğrudan etkiliyor. Eksikliği ise gözlerde ışığa karşı hassasiyet ve yanma hissine yol açabiliyor. Bu durum, uzun süre devam ettiğinde katarakt oluşumuna zemin hazırlayabiliyor. Göz yorgunluğunu azaltan B2 vitamininin vücutta eksik olması kornea hastalıklarının oluşmasına da sebep olabiliyor. Yoğurt, peynir, baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler ve tahıllar tüketildiğinde, B2 vitamini eksikliği giderilebiliyor.
C vitamini diyabet hastalarının gözlerini koruyor
C vitaminiyse göz sağlığının korunmasında ilk sırada yer alan vitaminlerden biri. Işığın ve güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı gözleri koruyan C vitamini, genel olarak taze meyvelerde ve sebzelerde bulunuyor. Diyabet hastaları için büyük öneme sahip olan C vitamini, şekerin damar ve sinirlerde yarattığı hasarı önlemeye yardımcı oluyor. Düzenli olarak C vitamini alan şeker hastaları, gözleri diyabetin etkilerinden koruyabiliyor.
Antioksidan özelliği yüksek E vitamini
Kronik göz rahatsızlığı bulunan hastaların mutlaka E vitamini alması gerekiyor. Yağda eriyen güçlü antioksidanlar arasında bulunan E vitamini, ceviz, badem gibi kuruyemişlerde, zeytinyağı ve ayçiçek yağında, ayrıca kivi, muz ve mango gibi meyvelerde bulunuyor. Retina dejenerasyonunu önlemeye yardımcı olan E vitamini, aynı zamanda gözleri dış etkenlerden de koruyor. Kuvvetli antioksidanlar arasında olan E vitamini, gözlerdeki zararlı maddeleri dışarı atarak daha iyi bir görüş sağlıyor.
Mineraller vücuttaki vitaminlerin emilimini sağlıyor
Somon ve ton balığının yanı sıra ceviz ve keten tohumunda bulunan Omega-3 ve 6 yağ asitlerinin, retina gelişimi açısından oldukça faydalı olduğu biliniyor. Makula dejenerasyonunun ilk evrelerine karşı gözleri koruyan bu yağ asitleri, göz kuruluğunu da azaltıyor. Göz sinirlerinin gelişmesini sağlayan asitler, gözü nemlendirerek göz kuruluğu nedeniyle yaşanan problemlerin önüne geçiyor. Omega-3 ve 6 yağ asitlerinin yanı sıra çinko ve magnezyum gibi mineraller de göz sağlığını korumaya yardımcı oluyor. Vitaminlerin vücut tarafından emilmesini sağlayan bu mineraller, uzun süreler boyunca devam eden glokom, katarakt, diyabetik retinopati ve göz alerjileri gibi problemlerin önlenmesinde de başrol oynuyor. Antioksidan özelliğe sahip lutein ise, göz sağlığında etkili olan zeaksantin ile gözün retina tabakasında yer alıyor. Görme yeteneğini geliştiren bu iki molekül aynı zamanda gözleri göz hastalıklarına karşı korumada önemli rol oynuyor. Arıca yaşa bağlı olarak gelişen makula dejenerasyonuna karşı etkili olmaları nedeniyle yeşil ve sarı-turuncu yapraklı bitkiler üzerinden bu moleküllerin alınması gerekiyor.