Amerikalı bilim adamları otuz yıllık araştırma sonucunda tıbben gerekli olmadığı halde glütensiz beslenme tarzını benimseyen kişilerin tip-2 diyabet hastalığına yakalanma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Buğday, çavdar ve arpa gibi tahıllarda bulunan bir protein olan glüten; ekmek, makarna gibi unlu mamullerin pişirilmesi sırasında esneklik kazanmasını sağlıyor. Her ne kadar çölyak hastalığı ve glüten hassasiyeti nedeniyle dünya genelinde nüfusun sadece küçük bir kısmı glütenli gıdaları sindiremese de glütensiz beslenme günümüzde oldukça popüler bir hale gelmiş durumda.
Glütensiz beslenmenin veya beslenmede glüteni azaltmanın uzun vadede sağlığa yararlı olduğuna dair yeterli bilimsel kanıt bulunmamasına rağmen, özellikle glütensiz beslenmenin sağlığa yararlı olduğu algısı ve tüketicilerin kendi kendilerine teşhis koyması glütensiz beslenmenin yeni bir beslenme trendi olmasını sağlayan en önemli faktörler arasında yer alıyor.
Ancak Amerika Kalp Derneği tarafından gerçekleştirilen otuz yıllık bir araştırma, daha yüksek miktarda glüten tüketen kişilerin tip-2 diyabet riskinin daha düşük olduğunu ortaya koyuyor.
Harvard Üniversitesi Beslenme Bölümünden Dr. Geng Zong; “Glüten tüketiminin (miktarının) glütenden kaçınmak için gerçek tıbbi bir nedenleri olmayan kişilerin sağlığını etkileyip etkilemediğini belirlemek istedik. Glütensiz besinler besinsel lif ve vitamin ve mineral gibi diğer mikrobesinleri daha az miktarda içeriyor, bu da glütensiz besinlerin daha az besleyici olmasına ve aynı zamanda daha maliyetli olmasına neden oluyor.” açıklamasında bulunuyor.
Zong yaptığı açıklamada ayrıca çölyak hastası olmayan kişilerin başta diyabet olmak üzere kronik hastalıklardan korunmak için glüten tüketimlerini sınırlandırma konusunda tekrar düşünmeleri gerektiğine dikkat çekiyor.
Otuz yıl süren gözlemsel araştırmada araştırmacılar katılımcıların çoğunun günde 12 gram veya daha az miktarda glüten tükettiğini gözlemledi. Günlük 12 gramlık tüketim aralığında ise daha yüksek miktarda glüten tüketen kişilerin 30 yıl içerisinde tip-2 diyabet hastalığına yakalanma oranının daha düşük olduğu tespit edildi. Araştırma katılımcılarından düşük miktarda glüten tüketen kişilerin aynı zamanda tip-2 diyabet gelişiminde önleyici bir faktör olduğu bilinen besinsel lif tüketiminin de düşük olduğu belirlendi.