Ana Sayfa Beslenme Çocukları gıda zehirlenmelerinden korumak için 5 öneri

Çocukları gıda zehirlenmelerinden korumak için 5 öneri

0
499
Çocukları gıda zehirlenmelerinden korumak için 5 öneri

Gıda zehirlenmesi tanısı, aynı gıdadan tüketmiş kişilerin benzer hastalık bulguları göstermesi sonucunda konulabiliyor. Peki, sıvı kaybı, ateş, kanlı dışkı olması ve laboratuvar testlerinin tanıda yardımcı olduğu gıda zehirlenmesinden çocuklarımızı korumak için hangi önlemleri almalıyız?  

Uz. Dr. Sami Akbuğa

Havaların ısınmasıyla birlikte gıda zehirlenmesi vakalarının görülme sıklığı artıyor. Açıkta satılan gıdalar, çiğ etler, iyi yıkanmayan sebze ve meyveler özellikle çocukların mide ve bağırsak sağlığını tehdit ediyor. Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Sami Akbuğa, çocuklarda gıda zehirlenmeleri hakkında bilgi verdi.

Yiyeceklerin görüntüsü, kokusu ve tadında değişiklik olmasa da dikkat!

“Hem yetişkinlerde hem de çocuklarda görülen gıda zehirlenmeleri genellikle birden çok kişiyi etkilemektedir. Bu sebeple mikrobik ishalin diğer nedenlerinden daha dikkat çekici bir tablodur. Gıda zehirlenmeleri, bakteriler veya toksinlerle bulaşma olmuş yiyecek veya içeceklerin tüketilmesi sonucunda meydana gelmektedir. Çok sık olmamakla birlikte gıda zehirlenmelerine kimyasal kaynaklı toksinler veya böcek ilaçları da neden olabilmektedir. Yiyecek veya içeceklerde bakteri ürediğini anlamak, çoğu zaman zordur. Görüntü, koku ve tatta herhangi bir değişiklik olmaksızın bakteri üremiş olabilir. İyi pişmemiş, iyi yıkanmamış veya mikrobu taşıyan ve gıdayı hazırlarken hijyen kurallarına uymayan kişilerin ellerinden hazırlanmış yiyecekler nedeniyle bulaşma sık olmaktadır. Gıda zehirlenmesinin en yaygın nedenleri; çiğ kümes hayvanları, pastorize edilmemiş süt, kırmızı et ve arıtılmamış su aracılığı ile bulaşan Kampilobakter mikrobudur. Salmonella pastorize edilmemiş sütten, yumurta ve çiğ yumurta ürünlerinden, çiğ etten ve kümes hayvanlarından bulaşmaktadır.”

Çocukları gıda zehirlenmelerinden korumak için:

Çocuklar kişisel hijyen kuralları konusunda bilgilendirilmeli ve bu kurallara uymaları sağlanmalıdır.

Hem yetişkinler hem de çocukların tüketeceği sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır.

Çocuklara verilecek çiğ gıdaların mikrobik kirlenme olasılığı gözden geçirilmelidir.

Yaz mevsiminde özellikle açıkta satılan dondurma gibi gıdaların tehlikeli olabileceği konusunda çocuklara bilgi verilmelidir.

Okula veya kreşe giden çocuklar hijyen kurallarına en yüksek düzeyde özen göstermeli ve mikroplar ile ilgili temel bilgiler için düzenli eğitimler almalıdır.

Ani ateş, ishal, üşüme ve halsizlik gibi belirtiler ihmal edilmemeli

“Bazı bakteriler gerekli nem, beslenme, sıcaklık ve zaman koşulları oluştuğunda milyonlarca sayıda üreyebilmektedir. Gıdanın içerisindeki bakteri sayısı arttıkça, enfeksiyon ve hastalık riski de aynı oranda artmaktadır. Sıklıkla karşılaşılan bakteri türleri; Kampilobakter, E. Koli ve Salmonella’dır. Gıda zehirlenmesine neden olan mikrobun tipine göre kuluçka süreleri farklılaşmaktadır. Ayrıca yine mikrobun tipine bağlı olarak, belirtiler 30 dakika ile 12-48 saat içinde meydana gelebilmektedir. Gıda zehirlenmesi semptomları genellikle 1-3 gün sürmektedir. Bununla birlikte bakterinin türüne, enfeksiyonun şiddetine ve ek hastalık durumunun olup olmamasına göre bir haftaya kadar da devam edebilmektedir. Gıda zehirlenmesinin belirtileri; sindirim sistemini iltihabından kaynaklanan kusma, karın ağrısı ve ishaldir. Bunlarla birlikte sebebe bağlı olarak ateş ve üşüme, kanlı dışkılama, dehidrasyon yani sıvı kaybı, kas ağrıları, halsizlik ve bitkinlik görülebilmektedir. Gıda zehirlenmesi nadiren sinir sistemine de zarar verebilmektedir.”

Tedavi kişiye özel planlanmalı

“Gıda zehirlenmesi tanısı, aynı gıdadan tüketmiş kişilerin benzer hastalık bulguları göstermesi sonucunda konulabilmektedir. Sıvı kaybı, ateş ve kanlı dışkı olması ve laboratuvar testleri, tanıda yardımcı olmaktadır. Olası zehirlenme oluşturmuş gıda üzerinde yapılacak inceleme, mikrobik durumlar için, mikrobun tipinin anlaşılması ve tedavinin kişiye özel planlanması açısından önem taşımaktadır. Tedavi her hastanın durumuna göre ayrı ayrı planlanmaktadır.”

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz