Prof. Dr. Canan Karatay’ın yaptığı açıklamalar sonrası tüketicilerin kafası bir kez daha karıştı. Kaya tuzu sağlıklı mı yoksa zararlı mı? Günlük tuz tüketiminin üzerinde alışkanlıklara sahip Türk halkına Canan Karatay’ın önerdiği kaya tuzu, doğadan çıkartıldığı ve tüketici ile buluştuğu ana kadar detaylı incelenmesi gereken bir konu. Şifadan çok zehre dönüşebilecek kaya tuzu ile ilgili Prof. Dr. Canan Karatay’ın yanıldığı konular ne?
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bu kez de kaya tuzu ile ilgili yaptığı açıklamalar ile gündemde. Saflığı nedeniyle kaya tuzunu hipertansiyon hastalarının rahatlıkla kullanabileceğini hatta yüksek tansiyonun düşmesine yardımcı olabileceğini söyleyen Karatay’ın söylemlerine tepkiler giderek artıyor.
Türkiye’de çıkartılan kaya tuzunun rafine edilmemesi durumunda kil ve içerisinde bulunan çeşitli ağır metaller sağlığa yarardan çok zarar verebiliyor. Ayrıca normal sofra tuzundan içerdiği sodyum oranı ile farkı neredeyse yok denecek kadar az olan kaya tuzunun sağlıklı diye ithal edilmesi ceplere de zarar veriyor. Diyetisyen Ayşe Korkmaz; Canan Karatay’ın önerdiği kaya tuzu ile ilgili bilgiler vererek uyarılarda bulundu:
Kaya tuzu saf hali ile tüketilemez
Canan Karatay’ın özellikle üzerinde durduğu konulardan biri de kaya tuzunun saf ve rafine edilmeden yenmesi üzerineydi. Saf ve işlem görmemesi nedeniyle tuzun kimyasal içermediğini ve sağlıklı olduğunu belirtmişti. Ancak Türkiye’de çıkartılan kaya tuzu rafine edilmeden yenemez. Kaya tuzunun içerisinde yer alan kil arındırılmayı takdirde tüketilmesi mümkün değildir. Ayrıca kaya tuzunun sofralara gelmesi sürecinde mutlaka tuzun akıcılığının kazandırılması için belirli işlemlerden geçmesi gerekir. İşlem görmeyen tuz, taş halinde olmaktan öteye geçemez.
Kaya tuzu ağır metalleri barındırıyor
Kaya tuzunun, diğer tuzlarda olduğu gibi temel maddesi sodyum klorürdür. Rafine tuza göre biraz düşük sodyum içermesi kaya tuzunun tamamen saf ve masum olduğu anlamına gelmez. Çünkü kaya tuzu bileşiminde % 94 oranında NaCI, %1 oranında CaS04 ve CaCI2 bulunmasına karşın az miktarda insan sağlığı için zararlı olarak bilinen talyum, radyum, kurşun gibi ağır metaller ve radyoaktif maddeler de bulunuyor.
Kaya tuzunun da fazlası zarar
Kaya tuzu da tıpkı diğer tuzlarda olduğu gibi aşırı tüketilmesi halinde hastalıklara neden olur. Kaya tuzunun sağlık üzerinde olumlu etkilerini gösteren bilimsel bir veri bulunmamasına karşın, içerdiği sodyum nedeniyle vücuttaki emilimi sınırlı olduğunda çeşitli hastalıklara sebep olduğu kanıtlanmıştır. Hipertansiyon, kalp damar hastalığı olan kişilerin aşırı tuz tüketmesi durumunda, kalp krizi, böbrek yetmezliği, inme ve kalp yetersizliği gibi hastalıklarla karşılaşabilirler.
Sağlığıma kavuşacağım derken paranızdan olmayın
Kaya tuzlarının tüketici ile buluşturulması diğer tuzlara göre daha zor ve zahmetlidir. Kaya tuzu kaynaklarının kısıtlı olması ve derinlerden çıkartılması üretim maliyetlerini artırıyor. Bu nedenle de market raflarında kaya tuzunun fiyatı, diğer tuzlara göre 3 – 4 kat daha fazladır. Ancak tuzun pahalı olması, “organik tuz” ya da “sağlıklı tuz” olarak görülmesi doğru değildir. Rafine tuz ile kaya tuzu arasındaki sodyum klorür farkı yüzde 1’den fazla değildir.
Faydası için günde iki kilo tüketmek gerek
Ülkemizde tuz tüketim miktarı ne yazık ki hala önerilen miktarın üç katı üzerinde. Kardiyovasküler hastalıkların önüne geçebilmek için günlük tuz tüketimi 2.3 gram sodyum ya da 6 gram tuz olmalıdır. Kaya tuzunun içerdiği sodyum oranı da normal tuzdan çok farklı olmadığını gösteriyor. Ayrıca sağlıklı bireylerin günlük magnezyum ve potasyum gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için her gün 2 – 3 kilo kaya tuzunun tüketilmesi gerekir.