Birçok yemeğe lezzet katan bakliyatlar hakkında her şeyi bildiğinizi mi düşünüyorsunuz? Öyleyse, İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü’nden akademisyenlerin de yer aldığı ‘Bakliyat ile Sağlıklı Beslenme, Sağlıklı Hayat’ belgeselinden sonra bu düşüncenizi tekrar gözden geçirin…
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kimya Metalurji Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu, Doç. Dr. Esra Çapanoğlu Güven, Doç. Dr. Neşe Şahin Yeşilçubuk ve Yrd. Doç. Dr. Dilara Nilüfer Erdil’in, baklagiller üzerine İTÜ laboratuvarlarında yaptıkları önemli araştırmaların sonuçları, ilk ağızdan ‘Bakliyat ile Sağlıklı Beslenme, Sağlıklı Hayat’ belgeselinde paylaşılıyor.
Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu, belgeselin temel amacının, besin değeri yüksek bakliyatın tüketiciler ve gıda sanayi tarafından kullanımını teşvik etmek olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Boyacıoğlu, İTÜ olarak bakliyata katma değer oluşturarak bu konuda topluma yayılacak genel bir farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini de sözlerine ekliyor.
Doç. Dr. Esra Çapanoğlu Güven de baklagillerin daha sık tüketilmesi gerektiğini belirterek atıştırmalık yiyeceklerdeki riskin baklagillerle azaltılması için yapılan araştırmalara değiniyor. Araştırmalara katılan bir başka akademisyen olan Yrd. Doç. Dr. Dilara Nilüfer Erdil ise içindeki buğday unu baklagillerle ikâme edilen fırıncılık ürünlerinin raf ömrü, kalitesi, fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerinde alınan olumlu sonuçları anlatıyor.
Dünün, bugünün ve yarının gıdası: Baklagiller
Ana vatanı Anadolu olan ve kökeni MÖ 7000 yılına dek uzanan bu mucizevi besinler hakkında yapılan detaylı araştırmaları izleyicilerle paylaşarak bakliyatlar hakkında bilinmeyenleri ortaya koyan “Bakliyat İle Sağlıklı Beslenme, Sağlıklı Hayat” başlıklı belgesel, aynı zamanda bakliyatın insan sağlığına yararlarını ve yeni kullanım alanlarına da dikkat çekiyor.
Baklagiller olarak da bilinen bu gıdaların aslında kurutulmuş tohumlar olduğunu belirterek izleyenleri ilginç bir yolculuğa çıkaran belgesel, diğer taraftan bakliyat hakkındaki ayrıntılı bilgilere de yer veriyor.
Akademisyenler, mercimekten nohut ve fasulyeye, bakladan bezelyeye çok geniş bir besin ailesi olan baklagillerin hem sağlıklı hem de bünyeyi tok tutması nedeniyle diyet yapanlar için son derece önemli olduğunu söylüyor. Belgeselde, protein ve lif bakımından oldukça zengin olan bakliyatın; gluten içermemesi ve düşük yağlı olma özellikleriyle kan şekerini hızla yükseltmediği için diyabet riskini düşürme, bunun yanında neredeyse sıfır kalorili ve düşük yağ oranı içermesi nedeniyle vücuttaki kolesterolü dengeleme gibi önemli rolleri de vurgulanıyor. Ayrıca, bakliyatın kanser riskini azaltmada yardımcı olabileceğine dair iddialardan da bahsediliyor.
Nohut unlu draje, kuru fasulyeli revani…
Belgeselde bu araştırma sonuçlarına ek olarak, baklagillerin günümüzdeki yeme alışkanlıklarına uyum sağlamaya başladığını ve bunun sonucunda farklı yiyeceklerde kullanılabildiği üzerine örnekler de veriliyor. Hatta baklagillerin tatlılarda bile yer alabildiği gösteriliyor. Kuru fasulyeli revani, mercimekli kek, baklagil katkılı ekmekler ve nohut unlu drajeler bunlardan sadece bir kaçı…
Tarım Ürünleri Hububat Bakliyat İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği’nin (PAKDER) katkılarıyla ve farklı kurum ve kuruluşların desteğiyle ortaya çıkan, İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinin yoğun çalışmalarını paylaşan belgeselin, okullarda gösterilmesi de planlanıyor. Bakliyat ile Sağlıklı Beslenme, Sağlıklı Hayat’ta; ünlü köşe yazarları, diyetisyenler, sporcular ve ünlü şefler de yerini alıyor.
Belgeseli aşağıdan izleyebilirsiniz: