Avrupa genelinde ölümlerin bir numaralı nedenini kalp ve damar hastalıkları oluşturuyor. Kalp ve damar hastalıklarının temel sebebi ise sağlıksız beslenme.
Avrupa Kalp Ağı (EHN) tarafından hazırlanan “Avrupa Kalp ve Damar Hastalıkları İstatistikleri 2017” raporu Avrupa genelinde kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerdeki genel düşüşe rağmen kalp ve damar hastalıkları hala Avrupa’da ölümlerin bir numaralı nedeni. Rapora göre kalp ve damar hastalıklarının temel sebebi ise sağlıksız beslenme.
Rapora göre her yıl Avrupa genelinde ortalama 3,9 milyon kişi, Avrupa Birliğinde ise 1,8 milyon kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Kalp ve damar hastalıkları Avrupa genelinde ölümlerin %45’ine, Avrupa Birliğinde ise ölümlerin %37’sine neden oluyor.
Kalp ve damar hastalıklarının sadece Avrupa Birliği’ne maliyetinin ise yıllık 210 milyar avro seviyesinde olduğu tahmin ediliyor. Bu miktarın %53’ünü (111 milyar avro) sağlık harcamaları, %26’sını (56 milyar avro) üretimdeki kayıp ve %21’ini (45 milyar avro) hastaların resmi olmayan bakım masrafları oluşturuyor.
Rapor Avrupa Parlamentosu’na sunuldu
Avrupa Kalp Ağı tarafından hazırlanan rapor bu ay başında Avrupa Parlamentosu’na sunuldu. Kamu görevlileri ve araştırmacılar Avrupa’da kalp ve damar hastalıklarının neden olduğu zarar ve mali yükü görüşmek üzere Brüksel’de bir araya geldiler.
Avrupa Kalp Ağı hazırlamış olduğu raporu Parlamento’ya taşıyarak hem kalp ve damar hastalıklarına dikkat çekmeyi hem de kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi konusunda Avrupa genelinde daha entegre çalışmaların önünü açmayı amaçlıyor.
Sağlıksız beslenme kalp ve damar hastalıklarının temel sebebi
Rapora göre sağlıksız beslenme kalp ve damar hastalıklarının temel sebebini oluşturuyor.
Avrupa genelinde obezite oranlarının ve diyabetin hızla arttığına (bazı ülkelerde %50’nin üzerinde) dikkat çeken Avrupa Parlamentosu Üyesi Kalp Grubu Eş Başkanı Mairead McGuinness; “Avrupa’da obezite oranları ve diyabet bu denli hızlı artış gösterirken kalp ve damar hastalıklarının hem insani hem de mali yükünün azalması beklenemez. Kalp sağlığı problemlerinin önlenmesine ve kalp hastalığı riski taşıyan kişilerin erkenden belirlenmesine odaklanmalıyız.” açıklamasında bulundu.
Problemin çözümü yerine önlenmesine odaklanmanın daha sağlıklı olduğunu vurgulayan McGuinness; “Eğer problemi önlemeye odaklanabilirsek hastaların ıstıraplarını ve (kalp ve damar hastalıklarının) üye ülkelere maliyetini azaltabiliriz.” dedi.
Rapor Avrupa genelinde meyve ve sebze tüketiminde artış yaşanmasına rağmen, 1998 yılından beri kişi başı yağ tüketiminin de günlük ortalama 20 gram artış sergilediğini ortaya koyuyor. Yağ tüketimindeki genel artışa en büyük katkıyı Doğu Avrupa ülkeleri sağlıyor. Raporda Doğu Avrupa’da 2001 ve 2011 yılları arasında yağ tüketiminin %22 oranında artış sergilediği belirtiliyor.
Avrupa Parlamentosu Üyesi Kalp Grubu Eş Başkanı Karin Kadenbach; “Eğer yüksek yaşam standardını yakalayabilmek istiyorsak Avrupa Birliği bölgeler ve ülkeler arasında sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri azaltacak ve kronik hastalıklarla boğuşan kişilere yardımcı olacak politikaları oluşturmak zorunda.” açıklamasında bulundu.
Avrupa genelinde son yıllarda yüksek miktarda yağ, şeker ve tuz içeren gıdalarla mücadele hız kazanmış durumda. Çeşitli ülkelerde şekerli içeceklere uygulanan ve uygulanması planlanan ek vergiler ve reklamlara getirilen kısıtlamalar bu alanda atılan adımlara örnek olarak gösteriliyor.