Alman Apiterapi Derneği Onursal Başkanı ve Romanya Apiterapi Derneği Başkanı Dr. Stefan Stangaciu; “Arılar uçan eczacılar ve doktorlardır. Kovanlar ise en iyi doğa hastanesidir. Çam ve çiçek balı, propolis, balmumu, arısütü, arı kovası havası (beehive air), apilarnil, polen, arı ekmeği, arı zehiri birçok sağlık sorununun çözümüne yardımcı olur. Ancak bu ürünlerin doğru şekilde toplanıp işlenmesi gerekir.”
Balparmak, yeni ürünü Balparmak Propolis’i düzenlediği bir toplantıyla tanıttı. Toplantıya apiterapi alanında dünyanın en önemli uzmanlarından biri olan Alman Apiterapi Derneği Onursal Başkanı ve Romanya Apiterapi Derneği Başkanı Dr. Stefan Stangaciu apiterapi ve propolise dair önemli bilgiler paylaştı.
“Arılar uçan eczacılar ve doktorlardır”
Apiterapinin 800’den fazla hastalığı önlemek, iyileştirmeye yardımcı olmak ya da iyileştirmek için arı ürünlerinden faydalanan, tamamlayıcı bir yöntem olduğunu söyleyen Dr. Stefan Stangaciu, “Arılar uçan eczacılar ve doktorlardır. Kovanlar ise en iyi doğa hastanesidir. Çam ve çiçek balı, propolis, balmumu, arısütü, arı kovası havası (beehive air), apilarnil, polen, arı ekmeği, arı zehiri birçok sağlık sorununun çözümüne yardımcı olur. Ancak bu ürünlerin doğru şekilde toplanıp işlenmesi gerekir” dedi.
Arı ürünlerinin genetik dahil 40’tan fazla tıbbi uzmanlık alanında kullanılabildiğine dikkat çeken Stangaciu, insanlar, hayvanlar ve bitkiler için arı ürünlerden biri olan propolisten daha iyi bir koruyucu olmadığının altını çizdi. Propolisin arıların bitkilerin tomurcuk ve gövdelerinden topladığı reçinemsi maddeleri işlemesiyle ürettikleri, kovanı mikroplara ve dış etkenlere karşı koruyan bir ürün olduğunu anlatan Stangaciu, propolis ve ekstresinde antioksidan, antibakteriyel, antiviral, antimikotik, antiparaziter, antienflamatuar gibi 70’ten fazla faydalı özellik bulunduğunu ifade etti.
“Alkol ile çözülen propolisin çocuklarda kullanılması sakıncalı olabilir”
Propolisin faydalarından etkin şekilde yararlanabilmek için mutlaka işlenmiş olması gerektiğini hatırlatan Stangaciu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Propolis kovandan alındığında içeriğinde balmumu, arı kalıntıları, çevresel faktörlere bağlı kirlilikler bulunur. Bu nedenle mutlaka ekstraksiyon (Özütleme) işleminden geçirilmesi gerekir. Bu işlemde genellikle alkol kullanılır. Çözücü olarak etil alkol veya alkol türevi olan propilen glikol gibi taşıyıcıların kullanılması durumunda, günlük kullanım miktarlarına dikkat etmek gerekir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından propilen glikol’ün günlük kullanım miktarı, kilo başına 25 mg. ile sınırlandırılmıştır. Bu gibi çözücülerin özellikle çocuklarda kullanılması sakıncalı olabilmektedir. Balparmak’ın geliştirdiği özel ekstraksiyon yöntemi sayesinde, alkol kullanılmadan saflaştırılarak maksimum oranda etken maddeye sahip standart propolis elde edilebiliyor.”
Su bazlı, saf propolis
Balparmak Ar-Ge ve Kalite Direktörü Dr. Emel Damarlı ise ”Balparmak Propolis’i, Balparmak Ar-Ge Merkezi’nde, TÜBİTAK desteğiyle gerçekleştirilen araştırma projeleri sonucunda geliştirdiğimiz özel bir teknolojiyle, glikol dahil hiçbir bir alkol kullanmadan, propolisin su içinde çözündürülmesiyle elde ettik. Tek kullanımlık özel ambalajı sayesinde hijyenik kalabilen, hava ve ışıkla temas etmediğinden etken maddeleri daha iyi korunan yeni ürünümüz, ambalajı sayesinde her zaman ve her yerde kolayca tüketilebiliyor.” dedi.