Göç eden kuşlar üzerindeki en büyük tehditler arasında çarpışma, elektriğe çarpılma, yasadışı avcılık, zehirlenme ve dinlenme alanlarının yok edilmesi var. Türkiye’de ise İstanbul’da inşaatı devam eden 3. havaalanı ve 3. köprü ve gelecekte sebep olacakları hızlı şehirleşmenin başta küçük orman kartalı olmak üzere birçok göç eden kuş türünün Avrupa ve dünya nüfuslarını tehlikeye atacağı bildirildi.
10 Mayıs 2016 Dünya Göçmen Kuşlar Günü’ydü. 2006 yılından bu yana Dünya’nın çeşitli bölgelerinde, göç eden kuşlar ve kuşların göç boyunca karşılaştıkları zorlukları gündeme getirmek amacıyla her yıl Mayıs ayında kutlanıyor. Türkiye ise Avrupa ve Asya’dan Afrika’ya göçen kuşlar için kritik öneme sahip.
Anadolu’dan geçen Akdeniz/Karadeniz Kuş Göç Yolu, Avrupa’yı Afrika’ya bağlayan üç büyük kuş göç yolundan biri. Her yıl yaklaşık 2,5 milyon ördek ve kaz ve 2 milyondan fazla yırtıcı ve süzülerek göç eden kuş bu göç yolunu yılda iki kere kullanarak üreme bölgeleri ile kışlama bölgeleri arasında yer değiştiriyor.
Anadolu bulunduğu coğrafik konum sebebiyle özellikle Avrupa ve Asya’dan Afrika’ya göçen kuşlar için kritik öneme sahip. Yapılan çalışmalar her yıl iki defa olmak üzere yaklaşık 2.000.000 yırtıcı ve leyleğin İstanbul Boğazı’nı, ortalama 1.200.00 yırtıcının ise Çoruh Vadisi’ni kullanarak Hatay’da bulunan Belen Geçidi üzerinden Afrika’ya devam ettiğini belirtiyorlar. Bu da ülkemiz üzerinden yılda yaklaşık 6.500.000 kuşun göç ediyor olması anlamına geliyor.
Yasa dışı avcılık en büyük sorun
Göç eden kuşlar üzerindeki en büyük tehditler arasında çarpışma, elektriğe çarpılma, yasadışı avcılık, zehirlenme ve dinlenme alanlarının yok edilmesi var. Türkiye’de ise İstanbul’da inşaatı devam eden 3. havaalanı ve 3. köprü ve gelecekte sebep olacakları hızlı şehirleşme başta küçük orman kartalı olmak üzere birçok göç eden kuş türünün Avrupa ve dünya nüfuslarını tehlikeye atacak. Ülkemizde, göç eden kuşlara yönelik tehditlerin arasında yasadışı avcılık da önemli bir yere sahip. Göç eden kuşlar konusunda birçok uzmanın ortak olarak Bird Conservation International isimli bilimsel bir dergide yayınladıkları yeni bir akademik çalışmaya göre Türkiye’de yılda ortalama 117.300 kuş yasadışı yöntemlerle öldürülüyor. Aynı çalışmada Türkiye’de düzenli olarak görülen her beş kuş türünden birinin yasadışı yöntemlerle avlandığı belirtiliyor. Bu katliamın boyutunu, bu yıl, üveyik ve elmabaş patka gibi tehlikede olmayan türlerin de Dünya Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafında nesli tehlike altında olarak tanımlanması kanıtlıyor. Günümüzde küresel ölçekte nesilleri tehlike altında olan bu iki türün avı Türkiye’de hala yasal. Doğa Derneği üye ve gönüllüleri hafta boyunca #amanavcıvurmabeni hashtagi ile yürütecekleri yasadışı avcılığa yönelik kampanyada avcılar ve yetkililerin dikkatini bu konuya çekmeyi hedefliyor.
“Aman avcı vurma bizi”
Konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Koruma Koordinatörü Itri Levent Erkol “Her yıl Avrupa ve Asya’dan üreme amacıyla Afrika’ya göç eden milyonlarca göçmen kuş özellikle Belen Geçidi gibi dar boğazlarda kaçak avcılık sebebiyle öldürülüyorlar. Anadolu misafirperverliğini bu canlılara sunmak elimizdeyken onlara silah doğrultuyoruz. Zaten göç boyunca aç, susuz ve yorgun kalan konuklarımızı yok ediyoruz. Her yıl birkaç kuş türünün daha nesli tehlike altına giriyor. Bu yüzden “Aman avcı vurma bizi” diyoruz .” dedi.