Küresel ısınma tüm planları değiştirdi. Şimdi tüm taraflar iklim borçlarını ödemeye hazırlanıyor. Bu dönüşümde ilk görevin şirketlere düştüğü vurgulanan 3. Karbon Zirvesi’nde ekonominin nasıl düşük karbonla ilerleyebileceği tartışıldı.
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ev sahipliğinde, Uluslararası Emisyon Ticareti Derneği (IETA), İTÜ Arı Teknokent ve İTÜNOVA TTO desteğiyle düzenlenen 3. Karbon Zirvesi 14 Nisan 2016’da başladı. Zirve’de Türkiye’nin bugünü ve geleceği için öneriler sıralandı.
İklim mültecisi olmamalıyız
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca açış konuşmasında, iklim değişikliği denilince akla ilk kuraklık, sel, çölleşme geliyor oysaki günümüzde küresel ısınmanın etkileri çok daha ciddi bir konuma geldiğine dikkat çekti. Karaca, geleceği iklim araştırmaları ve yeşil iş alanları şekillendirecek diyerek geçmişte toplumların iklim nedeniyle göç ettiğini ancak günümüzde iklim mültecisi olmamak için doğaya adapte olmamız gerektiğini ifade etti.
Sürdürülebilir yaşam kültürünü geliştirmeliyiz
Sürdürebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkan Yardımcısı ve İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “İklim değişikliğiyle mücadele için kişi ve kurumlar sürdürülebilir yaşam kültürüyle ilerleyebilir” dedi. Prof. Dr. Karaosmanoğlu, herkesin dünyanın ısınmaması ve iklim anormalliklerinin yaşanmaması için üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı.
Finans temiz enerjiye aktarılmalı
3.İstanbul Karbon Zirvesi Başkanı Siddharth Yadav, Paris’te düzenlenen 21. İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda alınan kararların ardından ülkelerin taahhütlerini yerine getirebilmesi için hükümetlerin ve tüm finans kuruluşlarının iş birliği içinde olması gerektiğini açıkladı. Yadav, finansın artık temiz kaynaklı enerji üretimine aktarılmasının iklim değişikliği ile mücadelede büyük önem taşıdığını ve bu süreçte iş dünyasına büyük görevler düştüğünü ifade etti.
Metrobüs sayesinde 623 ton sera gazını azalttık
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Nihat Macit ise konuşmasında çevresel sorunların dünyayı tehdit edecek boyutlara ulaştığını ifade ederek Türkiye’nin de bu konuda adım atmak üzere Paris İklim Zirvesi’nde yüzde 21 sera gazı emisyonunu azaltmayı taahhüt ettiğine dikkat çekti. Nihat Macit, İstanbul’u her yıl toplu taşımayla daha çevreci bir şehre dönüştürdüklerini belirterek metrobüs sayesinde günde 623 ton emisyon salınımını azalttıklarını açıkladı. Macit, bu yıl İstanbul’da kuracakları tesis sayesinde 1 milyon ton atıktan enerji üretebileceklerini de sözlerine ekledi.
Karbon vergisi ve karbon ticareti yolda
Uluslararası Emisyon Ticareti Derneği’nden Sarah Deblock ise konuşmasında şirketlerin emisyon azaltımının son derece önemli olduğuna vurgu yaptı. Deblock, sera gazı azaltımı için şirketlerin iki ana konuya odaklandığını söyleterek bunlardan birinin karbon ticareti olduğunu ve bu konuda Amerika, Çin ve Avrupa’da çalışmalar yapıldığını söyledi. Deblock, karbon vergisi uygulamasının da Afrika’da hayata geçirildiğini açıkladı.