Amerikan Başkanı Barack Obama’nın Havana ziyaretinin ardından Honest Tea, Stonyfield Farm ve Global Organics gibi Amerika’nın önde gelen gıda şirketleri yetkilileri ve yöneticileri, uzun yıllardır kimyasal kullanılmadan tarımsal üretimini gerçekleştiren Küba’yı potansiyel organik ürün tedarikçisi olarak izlemeye ve coğrafi yakınlığından faydalanmayı beklemeye başladı. Amerika Temsilciler Meclisi üyesi Chellie Pingree tarafından Mayıs ayında Küba’ya gerçekleştirilecek olan ziyarette bu gıda firmalarının temsilcileri de yer alacak.
Küba ile organik ürün ticareti fikrini destekleyenler arasında Amerika Tarım Bakanı Tom Vilsack da yer alıyor. Küba’nın muazzam bir fırsata sahip olduğunu belirten Vilsack, Politico internet sitesine yaptığı açıklamada; “Küba bu ürünleri yetiştirdiği sürece hiç şüphe yok ki bu ürünler için Amerika pazarında bir yer olacaktır.” değerlendirmesinde bulunuyor.
Organik ürün ticareti her iki taraf için de faydalı sağlayabilir. Amerikalı gıda üreticileri, Amerikan tüketicilerinin; süt ve süt ürünleri, et ve ambalajlı gıdalar gibi organik ürün talebini karşılayabilmek için şimdiden Güney Amerika, Avrupa ve Asya’dan gerçekleşen ithalata bağımlı durumda. Kübalı çiftçiler ise Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından, 1990’lardan beri tarım alanlarında kimyasal gübre ve tarım ilacı kullanmadan üretimlerini gerçekleştirmeye devam ediyor. Kongrenin Küba ambargosunu kaldırması durumunda, Kübalı çiftçiler ürünleri için yüksek miktarda ödeme yapmaya hazır olan bir pazara kolay bir şekilde erişim sağlayabilecek.
Ancak Küba’da yetişen organik portakalların Amerikan marketlerinde yerlerini almaları önünde oldukça uzun bir yol olduğu da bir gerçek. Ambargonun kaldırılmasının önündeki en önemli engel, Amerika’da Cumhuriyetçi Parti yönetimindeki Kongre. Kongre ambargonun kaldırılması için Küba Başkanı Raul Castro’nun başkanlığı bırakmasını bekleyebilir.
Ürünlerin Küba’daki tarlalardan Amerika’ya ulaştırılabilmesi için Küba’nın yol ve liman sistemlerinin de yenilenmesi gerekiyor. Tabii ayrıca ürünlerin Amerika gıda güvenliği ve tarım ilaçları standartlarını karşılaması ve tarım alanlarının Amerika organik programı kapsamında sertifikalandırılması da gerekiyor.
Vilsack organik üretimin desteklenmesinin Küba hükümetinin daha önce ele almadığı bir konu olduğunu belirtiyor ancak bu konuda Küba ile Amerika arasında doğal bir uyum olduğunu da sözlerine ekliyor. Amerika Tarım Bakanlığı (USDA) kayıtları Küba’da şimdiden USDA onaylı bir özel sertifikasyon şirketinin bulunduğunu gösteriyor.
Amerika’da talebin yüksek olduğu gıdaların çoğu Küba’da yetiştirilebiliyor. USDA verileri, Küba’nın tropik ikliminde verimli bir şekilde yetişen kahve ve muzun Amerika’nın ithalatında ilk iki sırada yer aldığını gösteriyor. Ayrıca mango da ithalatta önemli bir yere sahip. USDA verilerine göre, 2013 yılında Amerika’nın kahve, muz ve mango ithalatının toplam değeri 600 milyon doların üzerinde gerçekleşti.
Kübalı çiftçilerin soya ve mısır gibi yem üretiminde ihtiyaç duyulan talebi yüksek ürünleri de organik olarak yetiştirme olanağı bulunuyor.
Küba’nın Amerika organik endüstrisine sunabileceği çok şey olduğunu belirten Global Organics Başkanı Dave Alexander; “Ülkenin iklimi ve yetiştirebildikleri farklı ürünler oldukça ilgi çekici. Ve gerçekten burnumuzun dibinde, daha yakın olamazdı.” açıklamasında bulunuyor.
Amerika’da organik gıda talebinin ise artmaya devam etmesi bekleniyor. Organik Ticaret Birliği verileri Amerika’da 2014 yılında organik ürün satışlarının bir önceki yıla göre %11 oranında sergileyerek 39 milyar dolara ulaştığını gösteriyor. 2014 yılında Amerika’da organik gıda satışları toplam gıda satışlarının yaklaşık %5’ini oluşturuyor. Ancak Amerika’da organik tarım alanlar, tarım yapılan alanların toplamda %1’den de azını oluşturuyor. Amerikalı üreticiler organik sertifikası alabilmek için üç yıl boyunca kimyasal kullanmadan üretim gerçekleştirme konusuna oldukça tereddütlü yaklaşıyor.
Bu durum da Amerika’da gıda üreticilerinin ve perakendecilerin ithalata yönelmesine neden oluyor. Ülkede 2013 yılında 1.4 milyar dolar değerinde organik ürün ithalatı gerçekleştirildi.
Büyük tarım grupları ise Küba’nın organik endüstrisinin ihracatının gelişmesi olasığı konusunda sessizliklerini koruyor. Amerikan mısır, soya, buğday ve diğer hububat grupları ise kendi ihtiyaçlarını karşılamak için Küba tarafından ithal edilecek gıdalardan bir pay alabilmeye odaklı durumda. Günümüzde bu ürünler daha çok Güney Amerika ve Avrupa’dan ithal ediliyor.
Amerika Küba Tarım Koalisyonu Başkanı Devry Boughner Vorwerk, Amerika organik pazarındaki açığı kapatabileceklerse Kübalı çiftçilerin bu fırsattan yararlanmaları gerektiğini belirtiyor.
Bu fırsatın ortaya çıkmasını sağlayan ise yıllar süren mahrumiyet. Kübalı çiftçiler Sovyetler Birliğinin 1991’de dağılmasının beri Amerika’da organik ürün yetiştiriciliğinde zaten yasaklı olan kimyasal tarım ilaçlarını ve gübreleri kullanamıyor. Sovyetlerin desteği olmadan Küba en temel tarımsal girdileri bile alamayacak bir duruma gelmişti.
Amerika ise şimdi Küba’nın organik üretim deneyiminden faydalanmayı ümit ediyor. Amerika Başkanının ülkeyi ziyareti sırasında USDA ve Küba Tarım Bakanlığı arasında organik tarım uygulamaları konusunda araştırma ve bilgi paylaşımını da içeren bir anlaşma imzalandı.
Amerika Tarım Bakanlığı eski Başkan Yardımcısı ve George Washington Üniversitesi Sürdürülebilirlik Enstitüsü Başkanı Kathleen Merrigan, Küba’nın kendine özgü tarım yöntemlerinin korunmasının ve bu konuda potansiyelin önemli olduğuna dikkat çekiyor.
Merrigan ile benzer bir bakış açısına sahip olan Pingree; “Eninde sonunda ambargo kalktığında…daha fazla tarımsal girdiye erişim imkanları olacak ve tarım sistemlerinin nasıl bir şekil alacağı konusunda daha fazla tercihe sahip olacaklar. Organiğin oldukça güçlü bir seçenek olduğunu anlamalarını sağlamak istiyoruz.” değerlendirmesinde bulunuyor.