Sağlık Bakanlığı, 21-27 Mart 2016 tarihleri arasında gerçekleştireceği ‘Dünya Tuza Dikkat Haftası’nda, özellikle farkında olmadan gıdalarla aldığımız gizli tuza dikkat etmemiz gerektiğini belirterek, daha az tuzlu olan gıdaların tercih edilmesini önerdi.
Sağlık Bakanlığı, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları başta olmak üzere şişmanlık, şeker hastalığı ve kemik sağlığını korumak amacıyla tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram olarak öneriyor. Bu yıl Dünya Tuza Dikkat Haftası’nı 21-27 Mart 2016 tarihleri arasında gerçekleştirecek olan bakanlık, vatandaşlara 7 öneride bulundu. Gizli tuz alımının azaltılması gerektiğini belirten bakanlık, hazır soslar, atıştırmalık ürünler, tuzlanmış kuruyemişler, turşu ve salamura, balık konserveleri, tuzlanmış, tütsülenmiş ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri, aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan mineralli içecekler yüksek miktarda tuz içermeleri nedeniyle az tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Sağlık Bakanlığı, her yıl farklı bir tarihte düzenlenen ‘Dünya Tuza Dikkat Haftası’nı bu yıl 21-27 Mart 2016 tarihleri arasında gerçekleştirecek. Bu yıl tema olarak özellikle farkında olmadan gıdalarla aldığımız gizli tuza dikkat etmemiz gerektiği belirtilerek daha az tuzlu olan gıdaları tercih edilmesi öneriliyor. Bakanlık tarafından 2011 Kasım ayından bu yana ‘Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı’ yürütülüyor. Söz konusu program kapsamında fazla tuz tüketiminin sağlık üzerine olumsuz etkilerine yönelik kamuda farkındalık oluşturulması ve bilgilendirme yapılması, aşırı tuz tüketiminin azaltılması amacıyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de ‘Tuza Dikkat Haftası’ etkinlikleri yapılmakta.
Dünya Sağlık Örgütü; yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere şişmanlık, şeker hastalığı ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını korumak amacıyla tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram (bir tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) olarak öneriyor. Bu miktar ise yemeklere tuz eklenmeden doğal olarak günlük tüketilen yiyecek ve içeceklerle sağlanıyor. Sofra tuzunun yaklaşık yüzde 40’ı sodyum. Toplam 5 g tuz yaklaşık 2000 mg sodyum içermekte.
2012’de Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nce 4 ilde İstanbul, Ankara, İzmir ve Konya’da 657 kişide ‘Türkiye’de Tuz Tüketimi Çalışması (SALTurk 2)’ gerçekleştirildi. Çalışmada kişi başı günlük tuz tüketiminin biraz azalmakla beraber halen sağlığı olumsuz etkileyebilecek düzeyde olduğu saptandı. Söz konusu çalışmada günlük tuz tüketiminin yüzde 55,5’nin yemek tuzundan, yüzde 31,9’unun ekmek tuzundan, yüzde 12,6’sının sofra tuzundan geldiği belirlenmiş, yemek tuzunun ise yüzde 42,62’sinin eklenen tuz, yüzde 10,75’inin işlenmiş tuz, yüzde 2,15’inin doğal olarak gelen tuz olduğu saptandı.
Dünyada birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de tuz tüketimi hala fazla. Bölgelere göre farklılık görülmekle birlikte günlük tüketim genel olarak önerilen 2,5-3,5 katı kadar. Günlük tuz tüketimi 5 gramdan az olmalı.
Sağlık Bakanlığı ‘Gizli Tuz Alımını Azaltmak’ için 7 maddelik bir öneri listesi hazırladı. Gıda sanayinde kullanılan ve genellikle ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan tüm sodyumlu bileşiklerin tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini belirten bakanlık, hazır soslar, atıştırmalık ürünler, tuzlanmış kuruyemişler, turşu ve salamura, balık konserveleri, tuzlanmış, tütsülenmiş ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri, aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan mineralli içecekler yüksek miktarda tuz içermeleri nedeniyle az tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Bakanlığın öneri listesinde şu uyarıları bulunuyor:
“Geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, kurut, yaprak salamurası vb. yiyeceklerin tuz içeriği fazladır. Bu nedenle daha az tüketilmeli ve hazırlarken yüksek miktarda tuz kullanımından kaçınılmalıdır. Ambalajlı tüketime sunulan gıdaların içeriği etiket bilgisinden okunmalı ve benzer gıdalarda tuz ve tuz yerine geçen maddelerin miktarları daha düşük olanlar tercih edilmelidir. Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir. Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulanabilir. Ev dışı beslenmede yemeklerin ve besinlerin içindeki tuz miktarı öğrenilerek mümkünse az tuzlu veya tuzsuz hazırlanması istenmelidir.”