Tuz ve Sağlık Dayanışması Hareketi (CASH) gıda endüstrisinin tuz oranını azaltma taahhütlerine rağmen İngiltere’de gıdaların on yıl öncesine kıyasla %186 daha fazla tuz içerdiğini açıkladı.
Tuz ve Sağlık Dayanışması Hareketi özellikle konserve domates çorbası, çedar peyniri ve dondurulmuş hazır gıdaların tuz orandaki artışın başlıca failleri olduğunu açıkladı.
Tuz azaltma programının Gıda Standartları Ajansı (FSA) denetiminde olduğu 2010 öncesi döneminde sergilenen gelişmeler, gıdalardaki tuz seviyesinde görülen bu artışla baltalanmış oldu.
2010 yılının ardından dönemin İngiltere koalisyon hükümeti beslenme yükümlülüğünü FSA’dan alarak Sağlık Bakanlığı’na devretti. Sağlık Bakanlığı da Sorumluluk Anlaşması altında gıda endüstrisine kendi kendini denetleme görevini verdi.
Queen Mary Üniversitesi Kalp ve Damar Hastalıkları uzmanı ve CASH Başkanı Profesör Graham MacGregor Foodnavigator’a yaptığı açıklamada; “Beklendiği gibi Sorumluluk Anlaşması başarısız oldu ve felç ve kalp hastalıkları sonucunda binlerce kişinin hiç yoktan ölümüne neden oldu.” yorumunda bulundu.
CASH, İngiltere hükümetine tuz, doymuş yağ ve şeker oranlarının ile ilgili hedeflerin belirlenmesi konusunda bağımsız bir kuruluşa yetki vermesi ve güçlü, şeffaf bir izleme sisteminin oluşturulması çağrısında bulundu.
Tuzlu failler
Test edilen bir porsiyonluk çorbaların neredeyse yarısı (%47) iki dilim pizza kadar ya da daha fazla miktarda tuz içeriyor. 400 gramında 3,5 gram tuzla en tuzlu çorba, bir büyük boy hamburger ve büyük boy patates kızartmasından daha fazla miktarda tuz içeriyor.
CASH 2007 ve 2016 yılları arasında belli aralıklarla konserve domates çorbalarının tuz içeriğini incelediklerini açıkladı. İncelemeler, 2007 ve 2010 yılları arasında durum FSA’nın denetimindeyken tuz oranının başarılı bir şekilde, %27 oranında azaltıldığını gösteriyor. Ancak bu gıdaların %55’inin tuz oranı şimdi ya 2010 yılındaki oranla aynı ya da daha fazla.
Çedar, İngiltere’nin favori peyniri çok yüksek miktarda tuz içeriyor. 2016 yılında incelenen çedar peynirlerinin %95’inin bir porsiyonu bir paket tuzlu cipsten daha fazla tuz içeriyor.
CASH 2016’da incelenen tüm gıdaların Sağlık Bakanlığı tarafından hazır gıdalar için belirlediği maksimum tuz miktarının hedefini karşıladığını ancak bu gıdaların yarısından fazlasının (%52) tehlikeli derecede yüksek miktarda tuz içerdiklerine dair etiketler taşıdıklarını belirtiyor.
Beslenme uzmanı ve CASH Kampanya Yöneticisi Sonia Pombo; “İçerdikleri tuz, doymuş yağ ve şeker miktarlarının yüksek olması nedeniyle yediğimiz gıdalar İngiltere’de hastalıkların ve ölümlerin en büyük nedeni. Her ne kadar gıda üreticilerinin pek çoğu başlangıçta ürünlerindeki tuz miktarını azaltmak için yoğun bir çaba sarf etmiş olsalar da bazılarının şimdi sergilediği başarısızlık ulusun sağlığını riske atıyor.” açıklamasında bulunuyor.
‘Eski sistem işlemiyor’
Pombo ayrıca; “Gönüllü hedefleri istekli bir şekilde imzalayan gıda şirketleri tuz azaltma konusunu öncelikleri arasına almıyor. Gerekli baskılar ortada olmayınca gıda üreticileri fazla tuzlu ürünlerini piyasaya sürüp paçayı kurtarabiliyorlar. Tuz çoğunlukla gıdalara raf ömrünü uzatmak ve bazı durumlarda ucuz bileşenlerin daha iyi tat vermesi için kullanılıyor.” diyor.
Hükümet için de gıdalardaki tuz miktarının azaltılmasının öncelikli konu olması gerektiğini belirten Pombo; hükümetin tuz, doymuş yağ ve şeker oranları ile ilgili hedeflerin belirlenmesi konusunda bağımsız bir kuruluşa yetki vermesi çağrısında bulundu.
Pombo; “Sorumluluk Anlaşması altında eski sistem çalışmıyorsa, zorunlu hedefler içeren yeni bir plana ihtiyacımız var.” yorumunda bulunuyor.
Profesör Graham MacGregor ise; “Beslenme ile ilgili sorumluluğun; hükümetteki değişikliklerden, bakan değişikliklerinden, siyasi kulis faaliyetlerinden ve gıda endüstrisinden gelecek baskılardan etkilenmeyecek bağımsız bir kuruluşa tekrar devredilmesi bir mecburiyettir.” diyor.