Avrupa’da birkaç yıl önce bazı marketlerde gönüllü başlayan kasa önünde şekerleme bulundurma yasağı ABD’ye sıçradı. Euromonitor analisti Pınar Hoşafçı, bu yasakların yaygınlaşması durumunda şekerli ürünler üreticilerinin izlemesi gereken yolları Confectionerynews’da yer alan yazısında ele aldı.
2014 yılı Ocak ayında dünyanın en büyük gıda perakendecilerinden Lidl, İngiltere’deki mağazalarında kasa önünde yer alan tüm şekerli ürünleri kaldıracağı taahhüdünde bulunduğunda şekerleme endüstrisi hayretler içerisinde kalmıştı. O zamandan beri Aldi, Tesco, Waitrose ve Marks & Spencer şekerle mücadeleye katıldılar ve kasa önlerinden şekerli ürün ve tatlı bisküvileri kaldırdılar. Ancak şimdi işler biraz daha değişiyor.
Bu durum “sağlıksız” kabul edilen gıda ve bileşenlere karşı yasal politikaların her zaman çok daha sıkı olduğu Avrupa’da gerçekleşti. Ancak şimdi işler değişiyor. Perakende şirketi Aldi, Avrupa’daki mağazalarının ardından Amerika’daki 1,500 mağazasında da kasa önlerinden şekerli ürünleri kaldıracağını yakın bir zamanda açıkladı.
Peki, e-ticaretin de ‘düşünmeden satın almalar’ üzerinde oluşturduğu baskıyla beraber Avrupa ve Kuzey Amerika’daki şekerli mamul üreticileri için yeni seçenekler neler?
Konuyu ele alan Euromonitor araştırma şirketi analisti Pınar Hoşafçı, Confectionerynews’da yer alan yazısında, kasa önünde şekerli ürün bulundurma yasağının etkilerini ve üreticilerin bu durum karşısında neler yapabileceğini değerlendirdi.
Kasa önünde şekerleme bulundurma yasağının marketlerde ‘düşünmeden satın alma’ davranışına etkisinin sınırlı olacağını ancak çikolata şirketlerinin sadece çikolatalı ürünlere güvenmemeleri, değişik alanlara yönelmeleri ve hatta rekabeti korumak için tuzlu atıştırmalıklara yönelmeleri gerektiğini belirten Hoşafçı’nın önerileri şöyle:
Yerel perakendecileri keşfet, bağımsız mağazalarda ürünleri sergile
Süpermarketlerde ve büyük perakende mağazalarında şekerli ürünlere erişimin sınırlandırılması her ne kadar ilk başta oldukça endişe verici gözükse de geleneksel marketlerde ve akaryakıt istasyonlarının marketleri gibi küçük marketlerde bu ürünler için böyle bir yasak mevcut değil. Geleneksel ve küçük marketler dünya çapında çikolatalı şekerli ürünlerin satışının %40’ının gerçekleştiği yerler.
Batı Avrupa ve Kuzey Amerika gibi zincir mağazaların çoğunlukta olduğu bölgelerde bile şekerli ürünlerin satışlarının önemli bir kısmı böyle bir yasağın uygulanmadığı bağımsız küçük marketlerde ve geleneksel marketlerde gerçekleşiyor.
Batı Avrupa’da şekerli ürün satışlarının %32’si, Kuzey Amerika’da ise %31’i bu marketlerde gerçekleşiyor. Dolayısıyla bu bağımsız mağazalarda ürün sergilemenin iyileştirilmesi bu yasakları atlatmanın bir yolu olabilir.
Ürünlerine o kadar da güvenme ve planlı satın almaya odaklanmayı düşün
Şekerli ürünlerin kasa önünde yasaklı olması sonuç olarak bu ürünlerin mağaza içerisindeki profilini de etkiledi. Tüketiciler artık ürünlere ulaşım kolaylığı ve kasa önünün sunduğu açıkça görünülebilirlik ile cezbedilemiyor. Tüketiciler şekerli ürünlerin satıldığı raflara uğrayıp uğramayacaklarını planlıyorlar.
Bu durum Batı pazarında premium çikolatalı şekerlemelerin satışlarındaki büyümeyi kısmen açıklıyor olabilir. Lindor ve Green & Black’s markaların 2010-2015 döneminde yıllık bileşik büyüme oranı sırasıyla %5 ve %9 seviyelerinde gerçekleşti.
Bu durumdan hareketle, şekerli mamul üreticileri için çıkış yollarından biri de adetli paketlerde tekli satılan ürünler ve torba içinde yumuşak şekerlemeler gibi ürünlere çok da güvenmeyip kaynaklarını tablet şeklinde ve kutu içerisinde farklı çeşitler sunan ürünlere yöneltmeleri olacaktır.
Atıştırmalık portföyünü tahıl gevrekli ürünleri ve tuzlu atıştırmalıkları içerecek şekilde genişlet
Şekerli mamul üreticilerinin izleyebileceği bir başka yol ise kasa önlerinde şekerli ürünlerin yerini alacak olan atıştırmalık ürünleri içerecek şekilde ürün portföylerini tekrar şekillendirmek olabilir.
Perakendeciye bağlı olarak kasa önünde yer alan ürünler farklılık gösterebiliyor. Örneğin İngiltere’de Tesco kasa önünde, kabuklu yemiş ve meyve karışımları ile sağlıklı bisküvi ve baharatlı atıştırmalıklara yer veriyor.
Aldi Amerika’da kasa önlerine kabuklu yemiş, kuru meyveler ve tahıllı atıştırmalıklar gibi daha sağlıklı ürünleri yerleştirmeyi planlıyor.
Bu durumun bir sonucu olarak pek çok şekerli ürün ve bisküvi üreticisi, sağlıklı atıştırmalık alanına giriyor ve bu kapsamda sağlıklı ürünleri üretme konusunda uzmanlaşmış şirketleri de çoğu zaman satın alıyor.
Aldi Amerika’da gıda satışlarının sadece %1’ini ve İngiltere’de %4’ünü gerçekleştiriyor ve şekerli ürünleri mağazalarının farklı noktalarında satışa sunmaya devam ediyor. Dolayısıyla bu yasağın çok da büyük bir sorun çıkarmayacağı düşünülüyor.
Ancak Aldi 17 farklı pazarda daha yer alıyor ve eğer bu uygulamanın diğer pazarlarda da devamı gelirse, bu durum bazı şekerli ürün markaları için problem oluşturabilir. Dünya genelinde şekerli ürünlerin kasa önünden kaldırılışının uygulanması söz konusu olursa üreticiler önlerindeki seçeneklerin farkında olmalı ve satışlarda daha fazla zarara uğramadan hızlı hareket etmeliler.