TÜSİAD’ın, iklim değişikliğiyle mücadele konusunu ele aldığı toplantısında konuşan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, ulusal düzeyde iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik tüm plan ve politikaların bir an önce net bir şekilde tariflenmesi gerektiğine inandıklarını belirterek; “Bir planınız yoksa hedefler sadece dileklerdir.” şeklinde konuştu.
TÜSİAD, Aralık ayında Paris’te gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı’nın (COP 21) sonuçlarını ele alan bir toplantı düzenledi. Birleşik Krallık Ankara Büyükelçiliği Refah Fonu İşbirliği, REC Türkiye ve Amerikan Büyükelçiliği desteği ile 22 Şubat’ta yapılan toplantıda, Paris Anlaşması’nın Türkiye ve Türkiye’deki özel sektör açısından yansımaları ele alındı.
Toplantının açılışında konuşan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, ulusal düzeyde iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik tüm plan ve politikaların bir an önce net bir şekilde tariflenmesi gerektiğine inandıklarını belirterek, İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı’nın gözden geçirilmesinin bu kapsamda bir ilk adım olacağını vurguladı.
Son 20 yılda çoğunluğu iklim değişikliği nedeniyle gerçekleşen doğal afetlerin yol açtığı zararın 2,3 trilyon doları bulduğunu ve bu afetler nedeniyle bir yılda göç eden insan sayısının 22 milyonu aştığını belirten TÜSİAD Başkanı, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Değişime ne kadar hazırız?”
“Nitekim Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan küresel risk araştırmasında iklim değişikliği, önümüzdeki 10 yıl için, kitlesel imha silahlarından daha da önemli bir tehdit olarak birinci sırada konumlandırıldı.
Geçen yıl bu konuların küresel ölçekte ve en üst seviyede çok çeşitli zirvelerde dillendirildiğine şahit olduk. Binyıl Kalkınma Hedefleri yerini Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine bıraktı. Dünya liderleri, 2030 yılına yönelik 17 hedef ortaya koydu: Bunların içinde ulaşılabilir ve temiz enerjinin temini, iklim değişikliğiyle mücadele, yoksulluğun ortadan kaldırılması gibi hedefler de yer alıyor.
Bu 17 hedefin hepsi çok temel gereklilikler ve hiçbiri de maalesef yeni değil. Konular yeni olmadığına göre artık tespit değil eylem zamanı. Peki bu açıdan baktığımızda durum nedir?
Geçen sene OECD ülkelerinin bu 17 hedef ve seçilen 34 gösterge çerçevesinde performansları değerlendirildi. Çalışmaya göre maalesef dünyanın en zengin ülkeleri bile hedefler için tam olarak hazır değil. Türkiye ise sadece 8 göstergede iyi ve üzeri not almış. Bu hedefler doğrultusunda acaba değişime ne kadar hazırız?”
Politikalar bir an önce netleştirilmeli
Ulusal düzeyde iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik tüm plan ve politikaların bir an önce net bir şekilde tariflenmesi gerektiğine inandıklarına dikkat çeken Symes, bu süreçte; çevresel, ekonomik ve sektörel hedeflerin bütüncül bir anlayışla ve birbirini tamamlar şekilde ele alınmasını; etkili uygulamayı mümkün kılacak regülasyonların ve altyapının uyumlu bir takvimleme yapılarak hayata geçirilmesini ve uygun finansman mekanizmalarının eşzamanlı tasarlanmasını önemli gördüklerini ifade etti.
İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı’nın gözden geçirilmesinin bu kapsamda bir ilk adım olacağını kaydeden Symes, şöyle devam etti:
“Bu politikalar dahilinde, sanayide enerji verimliliğini artırmaya ve yeni teknolojileri geliştirmeye yönelik yatırımların teşvik edilmesi öncelikli olmalıdır. Bu anlayışla Ar-Ge ve inovasyon vizyonumuz düşük karbon ekonomisini de merkeze alacak şekilde geliştirilmelidir.
Elektrik piyasalarının verimliliği özendirecek bir yapıya kavuşturulması için ilave tedbirler alınmalıdır.
Yenilenebilir enerji kaynakları potansiyelimizin kullanılmasına yönelik son yıllarda sağlanan ivme artarak devam ettirilmelidir.
Biz de TÜSİAD olarak iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik politikaları oluşturma sürecindeki çalışmalara katkı sağlamak üzere, piyasa temelli ve düzenleyici araçları maliyet ve etkinlik açısından ele alacak bir projeyi başlatıyoruz. TÜSİAD’ın 45. yılında gerçekleştireceğimiz bu projemizle, politika yapıcılara sunacağımız önemli bir etki değerlendirme çalışmasını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”
Symes konuşmasını, Davos Forumundan bir alıntı ile bitirdi: “Bir planınız yoksa hedefler sadece dileklerdir.”