Yemek kültürüyle ön plana çıkan Şanlıurfa’da taş fırınlarda pişirilen lezzetli tepsi yemekleri iftar sofralarını süslüyor.
Yemek kültürüyle ön plana çıkan Şanlıurfa’da taş fırınlarda pişirilen lezzetli tepsi yemekleri iftar sofralarını süslüyor
Gastronomi kenti Şanlıurfa’da, tepsi yemeklerinden dolmaya, lahmacundan sulu ev yemeklerine, Acı isot’tan közde patlıcana kadar birçok lezzet, mahallelerdeki taş fırınlarda pişirilerek sofralardaki yerini alıyor.
Damak tadına önem verenlerin hem gözüne hem de midesine hitap eden Şanlıurfa’da etli, bol salçalı, acılı ve baharatlı yemekler mutfak kültürünün temelini oluşturuyor.
Yemekleri ve zengin mutfağıyla ramazan ayının kendine has özellikleriyle yaşandığı kentte, iftar saatinin yaklaşmasıyla, kebaptan lahmacuna, nohut, tepsi kebabı, soğan kebabı ve tavada etli patates gibi ev yemeklerinden isot dolması ve güveç’e (çömlek) kadar birçok lezzet, yeni tip koronavirüs önlemleri altında taş fırınlarda, odun ateşinde fırıncılar tarafından özenle pişiriliyor.
Taş fırınlarda pişirilen yemeklerle birlikte yöreye özgü tırnaklı ve lavaş(açık) ekmekle beraber fırından alınan yemekler, iftar sofralarını süslüyor. Sahurda dahi iş yoğunluğunun oluştuğu taş fırınlarda pişen birbirinden lezzetli yemekler damakları tatlandırırken, fırıncılar da ramazan ayında daha fazla mesai harcıyor.
Fırında Ocakçı (Şatır) Reşit Deliktaş, ” Urfa’da yöresel bir lezzet kültürü olduğu için genellikle taş ocakları tercih ediliyor bunun lezzeti de odunda közde pişmesidir. Yemeklerin lezzeti kullandığımız odundan olsun taş fırından olsun taş fırının özelliklerinde olsun yapısından olsun ustasındadır. Tepsi kebabı, isot dolması, soğan kebabı, güveç geliyor Urfa ağzıyla çömlek, siverek tavası gibi lahmacun ve közde patlıcan biber yani hepsi geliyor” dedi
Taş fırın sahibi Mehmet Deliktaş ise taş fırınlarda pişmesini isteme sebebinin lezzeti olduğunu belirterek, “Lezzetli olması için bizlerde özenerek pişirdiğimiz için sofralara kızartılmış yemekler gönderdiğimizde iştah acıcı, isotuyla biber dolmasıyla, patatesiyle her şeyi ile dört dörtlük olduğu için tercih ediyorlar, Tercihin yanında bizim bir isteğimiz var erken saate bize yetiştirirlerse daha memnun oluruz, yemekler daha güzel olmasını istiyoruz, çok yoğunluğa geldiğimiz bizim istediğimiz gibi pişmiyor kendileri de memnun olmuyor. Hem yemek pişiyoruz, hem lahmacun pişiriyoruz hem açık ekmek, tırnaklı ekmek yapıyoruz bunların hepsini iftar saatine yetiştirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı
Taş fırına yemek getiren Mehmet Demirli de, “Taş fırın özetle oduna olduğu için ekmeği de lahmacunu da güveci (çömlek) güzel pişirir. Bu kültürü başka yerde bulamazsınız çünkü Urfa’nın ayrı bir özelliği vardır. Urfa’da her ne olursa olsun fırın dediğin zaman durur. Urfalılar olarak hemen yer yemeğini fırına getirip, pişiririz güzel pişiyor” dedi.
Ajans Bizim
[mc4wp_form id=”25750″]