Uzman Diyetisyen Büşra Atmaca, Ramazan ayının ruhuna uygun sofraların sadeleştirilmesini tavsiye ederek, “Vücudumuza iyi bakarsak hastalıklardan korunuruz. Sağlığın anahtarı güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak. Vücut direncini artırmanın yolu beslenmeden geçiyor ve bunun için oruç bir fırsat” dedi.
Müslümanlarca ”On bir ayın sultanı” olarak değerlendirilen Ramazan ayında beslenme tavsiyesinde bulunan Uzman Diyetisyen Büşra Atmaca, hangi besinlerin tercih edilip hangilerinden uzak durulması gerektiği konularında bilgi verdi. İslam aleminin rahmet, mağfiret, bereket, ibadet ayı kabul ettiği bu mübarek günlerde dayanışma, paylaşma, yardımlaşma duygusu derinden hissedileceğini vurgulayan Atmaca, her türlü sağlık problemine karşı vücudumuzu korumanın yolunun güçlü bağışıklık sistemine sahip olmaktan geçtiğini hatırlatarak, “Vücudumuza iyi bakarsak hastalıklardan korunuruz. Sağlığın anahtarı güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak. Vücut direncini artırmanın yolu beslenmeden geçiyor ve bunun için oruç bir fırsat” ifadelerini kullandı.
Diyetisyen Atmaca, hem Ramazan ayının ruhuna uygun olması hem de beden sağlığımızı koruyabilmek adına ‘sofraların sadeleştirilmesi’ önerisinde bulunarak şu tavsiyelerde bulundu:
“Az çeşitli, az porsiyonlu iftar masaları kurun, sofralarınızı sadeleştirin. İftar sofralarında baklagillere, tahıl grubu ürünlere, taze sebzelere, meyvelere yer verin. Yemeklerinizi haşlama usulüyle ya da fırında pişirmeyi tercih edin. Yağlı, tuzlu, baharatlı, soslu yiyeceklerden uzak durun. İftarı bir bardak su, bir adet hurmayla açın; yemeğinizi yavaş ve çiğneyerek tüketin. Kronik kabızlığı olanlar hurmanın yanına kuru kayısı da eklesin. Doyduğunuzu hissettiğiniz anda sofradan kalkın, aşırı tüketimden kaçının, porsiyon kontrolüne dikkat edin. Bolca salata yiyin. Salatalarınıza dereotu, taze nane, limon veya bir tatlı kaşığı elma sirkesi ekleyerek tüketin. Şerbetli tatlılardan uzak durun, haftada 2-3 defa evde az şekerli hazırlanan sütlü tatlılar tercih edin. Asitli, şekerli, hazır şerbetli içecekleri evinize sokmayın. Evde hazırlanan, az şeker kullanılan, yaş ya da kuru meyvelerle hazırladığınız içecekleri için. İftardan sonra hazımsızlığa, şişkinliğe, mide rahatsızlıklarına iyi gelen bitki çayları (rezene, yasemin vb.) tüketin.
İftar ve sahur arasındaki zaman dilimi içinde abartmamak koşuluyla taze ve kuru meyve (kuru kayısı, kuru incir, hurma, elma, çilek, çağla vb.) tercih edin. Sindiriminizi rahatlatması ve kilo kontrolü için iftardan sonra ev içinde kısa yürüyüşler, basit egzersizler yapın. Sahura mutlaka kalkın, hazmı kolay ürünleri seçin. Gün boyu tok tutma özelliği olan, yavaş sindirilen, yüksek enerjiye sahip ürünler (yumurta, peynir, zeytin, yoğurt, ceviz, yulaf ezmesi, tam tahıllı ekmek vb.) tüketin. Uyku kalitenizin olumsuz etkilenmemesi için yağlı, yüksek karbonhidratlı besinlerden kaçının.”
Kaynak: Ajans Bizim
[mc4wp_form id=”25750″]