İstiklâl Marşı’nın, 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce kabul edilişinin 100. Yıldönümünde, para ödülü nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılan yarışmayı reddeden Mehmet Akif’in, İstiklâl Marşı’nı yazmaya ikna edilişinin öyküsü…
Tam 724 şiir katılmıştı yarışmaya… Fakat hiç biri için “hah budur” denilememişti. Milli Eğitim Bakanlığı dönemin vekili Rıza Nur imzasıyla bütün illere İstiklal Marşı için bir yarışma açıldığını duyurduğunda tarih 18 Eylül 1920’ydi. 500 lira da ödül konulmuştu güfte yarışmasını kazanana…
Süre bitimine birkaç gün kala, seçici kurul önünde 724 güfte öylece bekliyordu. Tarih 16 Aralık 1920’yi bulmuş bu arada Milli Eğitim yani Maarif Vekili değişmişti. Yeni Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanrıöver) yazılan şiirlerin hiç birinin yeterli milli heyecan taşımadığına inananlardandı. Halbuki şairi, yazarı, generali, milletvekili, bakanı hemen herkes harıl harıl İstiklâl Marşı dizeleri yazmıştı aylarca. Sonunda Hamdullah Suphi, Maarif Vekili sıfatıyla oturup bir mektup yazdı Mehmet Akif’e. “Para için İstiklâl Marşı yazılmaz! Ben bu yaştan sonra ne yarışa girerim ne caize (ödül) alırım” demiş yarışmaya katılmayı reddetmişti Akif.
“Pek Aziz ve Muhterem Efendim, İstiklâl Marşı için açılan yarışmaya katılmayışlarındaki sebebin ortadan kaldırılması için pek çok tedbirler vardır. Usta kişiliğinizin istenilen şiiri meydana getirmesi, amacın gerçekleşmesi için son çare olarak kalmıştır. Asil endişenizin gerektirdiği ne varsa hepsini yaparız. Memleketi bu etkili telkin ve heyecan kaynağı aracından mahrum bırakmamanızı rica ve bu vesile ile en derin hürmet ve sevgilerimi arz ve tekrar eylerim efendim” diyordu mektubunda Hamdullah Suphi.
“Hangi Çılgın Bana Zincir Vuracakmış Şaşarım”
“Bu iş bize kaldı” demişti mektubu getiren yakın dostu Hasan Basri (Çantay). Meclis oturumu devam ederken Akif, kalemi eline alıp başladı kelimeleri kağıda dökmeye. Hülyalı gibi, sanki savaş alanlarında, camilerde verdiği vaazlara gelenlere anlatır gibi dolaşıyordu artık Mehmet Akif… Birkaç gün sonra sabah erkenden Hasan Basri’nin yanına geldi. “Yarına kadar sizde kalsın, göstermeyin, belki tadilât yaparsınız.” dedi arkadaşına. Derler ki o kısacık zamanda, bir gece uyanıp da kâğıt bulamayınca yatağının sağındaki duvara “Ben ezelden beridir…” mısraını yazmıştır Mehmet Akif.
Akif’in mısraları 725. şiir olarak yarışmaya dahil edilmişti. Mart 1921’de gür ve güzel sesiyle, kürsüye çıkan Hamdullah Suphi okudu şiiri. Daha ilk mısrada koptu alkışlar. Milletvekillerinin çoğu ağlıyordu. Mustafa Kemal de duygulanmıştı. Hamdullah Suphi, “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış” derken ok gibi fırladı yerinden. Alkışlıyordu…
Kaynak: Ajans Bizim
[mc4wp_form id=”25750″]