Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş: “Tarımın ve çiftçinin özellikle küresel şirketlere bağımlılık nedeniyle tehdit altında olduğu gelişmekte olan ülkelerde üretime dayalı ulusal politikaların geliştirilmesi hayati bir önem kazanmış bulunmaktadır.”
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD), 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla bir açıklama yayınladı. TZD Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş imzasıyla yayınlanan açıklamada, bu yıl Dünya Çiftçiler Günü’nün koronavirüsün tarımın önemini kanıtladığı günlerde kutlandığına işaret edilerek; “günümüzde, gıda güvenliği ve sağlıklı beslenmenin sağlanmasında ulusal bir tarım politikasının taşıdığı önemin her geçen gün biraz daha fazla anlaşıldığı” vurgulandı.
“Tarım ürünleri açısından dışa bağımlılığın giderek arttığı bir gerçektir!”
Türkiye Ziraatçılar Derneği’nin (TZD), 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Tarımsal üretimin önemini anlatabilmek için 1984 yılından bu yana kutlanan Dünya Çiftçiler Günü, bu yıl Covid-19’un yalnız insan sağlığını değil, küresel ekonomiyi ve gıda güvenliğini de tehdit ettiği koşullarda kutlanacak.
Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında tarımın ülke ekonomisi ve gıda güvenliği açısından taşıdığı önemi ifade eden “Tarım, milli ekonominin temelidir”, “Memleketin gerçek efendisi üreten çiftçidir” gibi sloganlar, ülkemizin kalkınma ve gelişmesinde önemli bir rol oynamıştı.
1980’li yıllardan sonra tam tersi bir anlayış egemen olmuş, “küreselleşme” akımını savunan ve ulusal bağımsızlığın “modası geçmiş” bir akım olduğunu ilan eden akımlar, tarımı “ekonominin sırtında bir yük”, çiftçiyi de “yılda on gün çalışıp yatan asalaklar” olarak göstermeye çalışmışlardı.
Günümüzde, gıda güvenliği ve sağlıklı beslenmenin sağlanmasında ulusal bir tarım politikasının taşıdığı önem her geçen gün biraz daha fazla anlaşılmaktadır.
Tarımın ve çiftçinin özellikle küresel şirketlere bağımlılık nedeniyle tehdit altında olduğu gelişmekte olan ülkelerde üretime dayalı ulusal politikaların geliştirilmesi hayati bir önem kazanmış bulunmaktadır.
Bu gerçeği inkâr eden ya da görmezden gelen ülkeler, önümüzdeki dönemde bir yandan yüksek gıda enflasyonu, diğer yandan yetersiz beslenme hatta açlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalacaklardır. Dünya ekonomisinin çarklarını yavaşlatan, birçok ülkenin tarımsal ürünlere ihracat yasağı koymasına yol açan Covid-19 pandemisi bu gerçeği bir kere daha göstermiştir. Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan bir raporda dünyada yeni bir açlık krizi yaşanması riskine karşı uyarı yapılmış ve “Çok hızlı tedbirler alınmazsa dünyadaki açlık ikiye katlanacak” ifadesi kullanılmıştır. Raporda yer alan tahmine göre, dünyada Covid-19 nedeniyle ağır açlık çeken insan sayısı 2020 yılının sonuna kadar 250 milyonu aşacaktır.
Cumhuriyetin yarattığı sağlam temele dayanarak, yeterince desteklenmediği durumlarda bile üretimi aksatmadan sürdüren çiftçilerimiz sayesinde tarımsal ürünlerde yeterlilik düzeyi açısından birçok ülkeye göre daha şanslı durumdayız. Ne var ki, ülkemizde tarım ürünleri açısından dışa bağımlılığın giderek arttığı, geleneksel tarım ürünlerimizde bile kendine yeterlilik oranının düştüğü, üreticilerin yeterli kazancı sağlayamaması nedeniyle tarım topraklarının önemli bir bölümünün ekilmeden bırakıldığı da bir gerçektir.
Dünya Çiftçiler Günü kutlamalarının, bu gerçekler konusunda “farkındalık” yaratılmasına hizmet etmesi dileğiyle Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) olarak tüm çiftçilerimizin bayramını kutluyoruz.”