Trabzon’da meydana gelen olay, sağlıkta şiddet yasasını bir kez daha gündeme getirdi. Saldırganların yine alınan ifadelerinin ardından serbest kaldığına dikkat çeken Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) sağlıkta şiddet yasasının eksik ve yetersiz olduğunu vurguladı.
Trabzon’da Dr. Esra Ersöz Genç’in, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybeden hastanın yakınlarının saldırısına uğraması, gözleri bir kez daha Meclis’ten geçen sağlıkta şiddet yasasına çevirdi. Özellikle de doktorun tweetlerinde kendisinin pansuman ve tedavi süresinin saldırganın gözaltında kalma süresinden uzun olmasına değinmesi dikkatleri çekti. AHEF de olaya tepki göstererek “Yasada eksikler ve yetersizlikler var, düzenleme istiyoruz. Sağlık çalışanlarının öneminin hala anlaşılamamış olması bizi kaygılandırıyor” dedi.
AHEF Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özlem Sezen, TBMM genel kurulunda görüşülen ve sağlık hizmetleri temel kanununa eklenmesi önerilen yasa maddelerini yetersiz bulduklarını ve bazı noktalarda kaygılandıklarını ve itirazları olduğunu dile getirdi.
“Sağlıkta şiddet yasası bir torba yasaya eklenmeyecek kadar önemli ve ülkemiz için hayatidir. Sağlık çalışmalarının hizmet kalitesi ülkemiz sağlıklı geleceğinin temelidir. Bu temeli sağlam atamazsanız salgın, afet gibi olağanüstü durumlarda ayakta kalmak mümkün olmayacaktır” diyen Sezen; beklentilerini şöyle sıraladı:
1.Kanun düzenlemeleri, Türk Ceza Kanunu’na eklenecek maddeler ile yapılmalıdır. Mevcut düzenleme, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu üzerinden yapılmıştır. Bu durum yasanın uygulanması konusunda tereddütlere neden olabilir.
2. TCK’da yapılan düzenleme ile 2 yıldan az olmamak üzere ceza alt sınırı belirlenmelidir.
3. Şiddet uygulayan kişi belirli süre ile sosyal güvenlik şemsiyesi altından çıkarılmalı , bu sürede sağlık hizmetini ücretli almalıdır.
4. Şiddete maruz kalan sağlık personeli her şartta görevden çekilebilmelidir.
5.184 SABİM hattı başvurularında şikayette bulunan şahıslara ‘’iftira’’, ‘’tehdit’’, ‘’şantaj’’ suçlarının Türk Ceza Kanunu ve diğer yasalarda karşılığı ceza yaptırımlarının teknik personel tarafından telefonda iletilmesi, uygunsuz talepte bulunanlar ve suç teşkil edecek ifadeleri kullananlar hakkında şikayet olmaksızın resen soruşturma açılması için gerekli girişimlerin İl yerel idareleri tarafından yapılması sağlanmalıdır.
6. Sağlık çalışanına sözel şiddet durumunda
Ek düzenleme: Türk Ceza Kanunu, şerefe karşı işlenen suçlar, hakaret
125. madde 3.fıkra a bendine ”sağlık çalışanlarına yönelik görevleri sırasında işlenen hakaret suçunda ceza 2 yıldan az olamaz ibaresinin eklenmesi, “sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalanacak ve gerekli işlemleri yapılarak Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilecek’’ maddesinden sonra gelmek üzere;
”Savcılık tarafından gerekli işlemler en geç 3 gün içerisinde yapılarak yargılama süreci en kısa sürede sonlandırılacaktır”‘ ifadesinin eklenmesini talep ediyoruz.
7. Türk Ceza Kanunu 77.madde değişikligi; insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilmesi teklif edilen yeni düzenleme: Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten yaralama suçu işlenmesi durumunda; TCK 77. maddede yer alan insanlığa karşı suçlar
(1) Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur:
……
” ı ) sağlık çalışanına görevi sırasında işlenen kasten yaralama suçu’’ hükmünün eklenmesini talep ettik.
8. Kabahatler kanunu kapsamında yeni düzenleme talebi; sözel şiddet uygulayan kişiler hakkında, toplumsal ve sosyal hizmetler kapsamında, hasta bakıcılığı, belediye park bahçeler müdürlüğü bünyesinde temizlik görevleri, hastanelerde danışmanlık ve temizlik görevleri gibi 3 ay ve 6 aylık periyotlarda hizmet zorunluluğu cezası getirilmesi talep edilmiştir.
9. Şiddetin uygulandığı sağlık hizmet alanından sağlık hizmeti alma hakkı kısıtlaması hayatidir. Şiddet uygulayan şahsın sağlık çalışanı ile tekrar karşılaşma riski ortadan kaldırılmalıdır. Acil durumlar dışında, şiddet uygulayan bireyin çalışanın hizmet verdiği sağlık merkezinde hizmetinin sağlanması kendini değersiz hisseden sağlık çalışanını rencide edebilir ve hizmetin kalitesini olumsuz etkileme olasılığı taşıyabilir. Şahıs şiddet nedeniyle yalnızca adli bir kısıtlama dışında hizmet aldığı mekan yönünden de bir kısıtlamaya uğramalıdır.
10. Adalet bakanlığı bünyesinde sağlık çalışanlarına şiddet olaylarını takip ederek, yasanın uygulanmasını sağlayacak bir takip birimi kurulmalıdır. Yasaya uygun hareket edilmemesi durumunda, ilgili savcılık makamları bilgilendirilmeli ve hatırlatmalar yapılmalıdır.
11. Televizyon programlarında yer alan, hekimleri ve diğer sağlık çalışanlarını hedef gösteren, sağlık çalışanına şiddeti özendiren, örnek teşkil eden görüntü, haber ve içeriklere yönelik Radyo Televizyon Üst Kurumu tarafından caydırıcı cezai işlemlerinin uygulanması ve ilgili yayınları yapanlar hakkında işlem başlatılması önerilmektedir.
12. Sağlıkta şiddet olayları sıklıkla kamusal alanda işlendiğinden dolayı; sadece vakay-ı adiyeden değil, kamuya karşı işlenmiş suç açısından değerlendirilmelidir.
13. Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara, iyi hal indiriminin uygulanmaması ve cezaların ertelemesini, ”hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını” engelleyecek düzenlemelerin yapılması talep edilmiştir.
14. Sosyal medya üzerinden yapılan asılsız haber, hedef gösterme ve ithamlar için bilişim suçları kapsamında cezai yaptırımların uygulanması, kamu çalışanlarını hedef gösteren iftira ve asılsız suçlamalarda valilikler üzerinden suç duyurusu ve resen soruşturma süreçlerinin yürütülmesinin sağlanması talep edilmiştir.”