Ergüder: “Kanun koyucu, şekerli, gazlı gıdalara içindeki şeker oranına göre vergi koyarak, bu ürünlere erişimi zorlaştırmalı.”

0
787
Ergüder: "Kanun koyucu, şekerli, gazlı gıdalara içindeki şeker oranına göre vergi koyarak, bu ürünlere erişimi zorlaştırmalı.”

Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilciliği Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Sağlıklı Yaşam Program Yöneticisi Toker Ergüder: “Kanun koyucu, şekerli, gazlı gıdalara içindeki şeker oranına göre vergi koyarak, bu ürünlere erişimi zorlaştırmalı. Herkesin çok kolay anlayabileceği yeşil, sarı ve kırmızı etiketler ürünlerin üzerine konulmalı. Türkiye bir an önce trans yağları yasaklamalı.”

TBMM’de, Dünya Gıda Günü kapsamında, “Eylemlerimiz geleceğimizdir. Sağlıklı beslenme ile açlığa son verilmiş bir dünya” konulu program düzenlendi.

Programın açılışında konuşan Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut, sağlıksız beslenmenin kronik hastalıklara ve ölümlere sebep olan en önemli risk faktörlerinin başında geldiğini söyledi.

Türkiye’de 30 ila 70 yaş arasındaki ölümlerin yüzde 88’inin bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklandığını, tüm ölümlerin yüzde 47’sinin ise kalp krizi ve felç gibi kalp damar hastalıklarına bağlı olduğunu belirten Durgut, şöyle konuştu:

“Kronik hastalıklara bağlı işgücü kaybı, sosyo-ekonomik kalkınmamızı engellemekte ve bu alanda olumsuz etki yaratmaktadır. Sağlıksız beslenme ve tütün kullanımı gibi risk faktörleri minimize edilmezse, kronik hastalıkların ülkemiz ekonomisi üzerinde yarattığı yük daha da artmaktadır. Başta Sağlık Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığımız olmak üzere ilgili bütün sektörlerin katılımıyla güvenli, sağlıklı, sürdürülebilir gıda üretimi ve tarımın desteklenmesi, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının teşvik edilmesi, sigara kullanımının azaltılması, endüstriyel trans yağların eliminasyonu, tuz kullanımının azaltılması ve obezitenin önlenmesi için yapmamız gereken çok şey var.”

TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç, dünyada insanların ısrarla üzerinde durması gerektiği alanın adalet olduğunu, özellikle de gıda paylaşımındaki adaletin üzerinde durulması gerektiğini vurguladı.

Yunus Kılıç, “Gıdanın paylaşımında dünyada adalet sağlanabilmiş olsa, belki bugün bahsedilen sıkıntılar, ne bölgemizde ne de dünyada yaşanır. Öncelikle paylaşımda adaleti sağlamak lazım.” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu da her sene seçilen bir konu üzerinden gıda ve tarımın kritik önemine vurgu yapıldığını dile getirerek, bu sene “Eylemlerimiz geleceğimizdir. Sağlıklı beslenme ile açlığa son verilmiş bir dünya” temasının işleneceğini bildirdi.

Son yıllarda küreselleşme, şehirleşme ve gelir artışıyla birlikte yeme ve beslenme alışkanlıklarının değiştiğine dikkati çeken Gutu, aynı zamanda mevsimsel ve bitkisel ürünler ile lif yönünden zengin yiyeceklerden uzaklaşarak ağırlıklı olarak şeker, yağ, tuz ve işlenmiş gıdalarla beslenmeye yönelindiğini ifade etti.

Süpermarketlerin raflarında daha karlı ürünlere öncelik verildiğini, taze ve yararlı ürünlere pek yer kalmadığını anlatan Viorel Gutu, yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler ile hareketsiz yaşam tarzının da obezite sorununu beraberinde getirdiğini kaydetti.

Gutu, tüketim biçimlerinin değişmesi gerektiğine işaret ederek, “Daha sağlıklı gıda üretimine odaklanmamız gerekiyor. Hükümetler, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını korumak ve özel sektörün daha sağlıklı gıda üretmesini desteklemek için teşvikler sunarak, kanunlar çıkarmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilciliği Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Sağlıklı Yaşam Program Yöneticisi Toker Ergüder ise, hükümetler ile kanun yapıcılara, sağlıklı beslenme ve sağlıklı gıdaya ulaşma konusunda önemli görevler düştüğünü aktardı.

Ergüder, “Kanun koyucu, şekerli, gazlı gıdalara içindeki şeker oranına göre vergi koyarak, bu ürünlere erişimi zorlaştırmalı. Herkesin çok kolay anlayabileceği yeşil, sarı ve kırmızı etiketler ürünlerin üzerine konulmalı. Türkiye bir an önce trans yağları yasaklamalı.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Arel Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğrencisi Mücahit Muslu da beslenme bilincinin tüm dünyada yayılması için gençler olarak her zaman en önde yer alacaklarını dile getirdi.

Programa farklı üniversitelerden beslenme ve diyetetik öğrencileri de katıldı.

Kaynak: Meclis Haber

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz