Bu makale bilgilendirme amacıyla yazılmadı.
İnançlarımıza saygı duydukları, geleceğimizi kurtaracakları, hayallerimizi gerçekleştirecekleri iddiasıyla inançlarımızı ve kutsallarımızı, hayallerimizi ve gerçeklerimizi, geçmişimizi ve geleceğimizi sömüren günümüz tarz-ı siyasetine ve tabii gerçekte bu tarzın sahiplerine, siyaseti hayatlarının amacı yapan, siyasetin hırgürü içinde kaybolanlara öfkemi böyle dile getirdim.
Bana göre günümüz tarz-ı siyaseti çok tehlikeli bir uyuşturucu.
Bu siyaset tarzının bizi uyuşturduğunun en önemli delili aşağıdaki raporlar. Bu raporlar, gelecek nesillerden çok, gelecek seçimleri düşündüğümüz gerçeğini yüzümüze tokat gibi çarpıyor.
2018 Türkiye Uyuşturucu Raporu
Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan 2018 Türkiye Uyuşturucu Raporu’nun “Uyuşturucu Maddenin Arz Boyutu” başlığı altında şunlar yazılı:
” Türkiye, coğrafi konumu ve genç nüfusu sebebiyle uyuşturucudan doğrudan etkilenen ülkeler arasındadır. Ülkemiz gerek Asya’da üretilen ve Avrupa’ya transfer edilen eroin kaçakçılığında gerekse Avrupa’da üretilen ve Asya’ya sevkiyatı yapılan sentetik uyuşturucu ve ara kimyasallar kaçakçılığında transit ve hedef bir ülkedir.”
Raporu maddeler halinde özetledim:
- Türkiye genelinde 2015’te 73.017, 2016’da 81.222 uyuşturucu olayı görülmüşken, 2017’de 118.482 olay meydana gelmiştir. Bu olaylarda 2015’te 108.003, 2016’da 114.276, 2017’de 170.175 şüpheli yakalanmıştır.
- Türkiye’de 2017’de yakalanan toplam 170.175 şüphelinin suç türlerine göre dağılımı incelendiğinde 121.679 şüphelinin (%71,50) kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/bulundurmak (TCK m.191), 45.056 şüphelinin (%26,48) uyuşturucu madde imal ve ticareti (TCK m.188), 3.301 şüphelinin (%1,94) 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’a muhalefet, 92 şüphelinin (%0,05 ) uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/özendirme (TCK m.190) ve 47 şüphelinin (%0,03) 3298 sayılı Uyuşturucu Maddeler İle İlgili Kanun’a muhalefet kapsamında yakalandığı görülmektedir.
- Türkiye’de 2015’te 12.271, 2016’da 8179, 2017’de 12.932 EROİN olayı gerçekleşmiş, bu olaylarda 2015’te 19.650, 2016’da 12.091, 2017’de 19.359 şüpheli yakalanmış ve 2015’te 8.294, 2016’da 5.585, 2017’de 17.752 kg eroin maddesi ele geçirilmiştir.
- Türkiye’de 2015’te 35.892, 2016’da 39.948, 2017’de 50.650 ESRAR olayı gerçekleşmiş, bu olaylarda 2015’te 53.018, 2016’da 64.788, 2017’de 74.215 şüpheli yakalanmış ve 2015’te 53.682, 2016’da 146,954, 2017’de 175.808 kg esrar maddesi ele geçirilmiştir
- Türkiye’de 2015’te 988, 2016’da 1.476, 2017’de 3.886 KOKAİN olayı gerçekleşmiş, bu olaylarda 2015’te 1500, 2016’da 2201, 2017’de 5.145 şüpheli yakalanmış ve 2015’te 556, 2016’da 845, 2017’de 1.485 kg kokain ele geçirilmiştir.
- Türkiye’de 2015’te 5.012, 2016’da 5.259, 2017’de 6.663 ECSTASY olayı gerçekleşmiş, bu olaylarda 2015’te 7.965, 2016’da 8.777, 2017’de 9.935 şüpheli yakalanmış ve 2015’te 5.673.901, 2016’da 3.783.737, 2017’de 8.606.765 adet ecstasy ele geçirilmiştir.
- Türkiye’de 2015’te 381, 2016’da 436, 2017’de 1.558 CAPTAGON olayı gerçekleşmiş, bu olaylarda 2015’te 610, 2016’da 685, 2017’de 2.094 şüpheli yakalanmış ve 2015’te 15.089.579, 2016’da 12.918.927, 2017’de 26.271.790 adet captagon ele geçirilmiştir.
- Türkiye’de 2015’te 1.915, 2016’da 3545, 2017’de 7.768 METAMFETAMİN olayı gerçekleşmiş, bu olaylarda 2015’te 2.977, 2016’da 5.284, 2017’de 11.122 şüpheli yakalanmış ve 2015’te 260, 2016’da 251, 2017’de 659 kg metamfetamin ele geçirilmiştir.
- Türkiye’de 2015’te 11.567, 2016’da 15.366, 2017’de 24.371 SENTETİK KANNABİNOİD olayı gerçekleşmiş, bu olaylarda 2015’te 15.948, 2016’da 20.670, 2017’de 34.107 şüpheli yakalanmış ve 2015’te 544, 2015’te 626, 2017’de 958 kg sentetik kannabinoid ele geçirilmiştir.
Geldik uyuşturucu kullananlarla ilgili verilere. Her ne kadar verileri tedaviye başvuran ve tedavi görenlerin üzerinden sunuyorsam da dikkatinizi asıl, kullanıcıların yaşları ve eğitim durumlarına çekmek istiyorum.
Ayakta ve yatarak uyuşturucu tedavisi görenlerin sayısı yüz binleri buluyor. Raporda devlet hastanelerine müracaat edenlerin sayısı belirtilmediği için tedaviye müracaat edenlerin toplam sayısını bilmiyorum. Hepsi bir arada düşünüldüğünde, Türkiye’de az veya çok uyuşturucu kullanan kişi sayısı endişe verici boyuttadır.
2017’de yatarak uyuşturucu tedavisi gören hastalarla ilgili veriler aşağıdaki gibidir:
- Hastaların yüzde 95,67’si erkek, yüzde 4,33’ü kadındır.
- Hastaların yaş gruplarına göre dağılım oranları şu şekildedir: 15 yaş altı yüzde 0,34, 15-19 yaş 12,91; 20-24 yaş 30,52; 25-29 yaş 27,53; 30-34 yaş 15,12; 35-39 yaş 7,74; 40-44 yaş 3,58; diğer 2,56.
(Yoğunlaşma yaşlarına dikkatinizi çekiyorum. İleri yaşlarda oranların düşmesinin muhtemel sebebi, uyuşturucu bağımlılarının ömürlerinin -ölüm sebepleri kayıtlara uyuşturucu bağımlılığı olarak geçmese de- bağımlılığa bağlı olarak kısalmasıdır. Nitekim Rapor’da, 2017’de en yoğun ölüm gerçekleşen yaş grubunun yüzde 36,5 ile 25-34 yaş grubu olduğu görülmektedir. 14 yaşında vefat eden çocuklarımız bile vardır.)
- Hastaların ilk kullanım yaşlarına göre dağılım oranları şu şekildedir: 15 yaş altı 9,57; 15-19 yaş 36,72; 20-24 yaş 29,88; 25-29 yaş 13,05; 30-34 yaş 6,67; 35-39 yaş 2,57; 40-44 yaş 0,98; diğer 0,56.
- Hastaların eğitim durumları incelendiğinde yüzde 0,82’sinin hiç okula gitmemiş, yüzde 86’sının 1-8 yıl eğitim aldığı, yüzde 10.62’sinin 9-12 yıl eğitim aldığı, yüzde 2,56’sının yüksekokul mezunu olduğu görülmektedir.
(Çocuklarınızı okutun.)
- Hastaların iş durumları incelendiğinde yüzde 27,09’unun işsiz, yüzde 37,77’sinin düzenli bir işinin olmadığı, yüzde 31,24’ünün düzenli işi olduğu, yüzde 2,66’sının öğrenci olduğu, yüzde 1,26’sının ekonomik olarak aktif olmadığı görülmektedir.
Şimdi de cezaevlerindeki duruma bakalım:
- Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre toplam hükümlü ve tutuklu sayısı 2014’te 158.837, 2015’te 178.056, 2016’da 200.339, 2017’de 232.182’dir.
(Haziran 2018 verilerine göre ceza infaz kurumu sayısı 449’a ulaşmış.)
- Ceza infaz kurumlarında, uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı 2014’te 27.680, 2015’te 33.261, 2016’da 37.367, 2017’de 50.278 hükümlü ve tutuklu bulunmaktadır. 2016’da Türkiye’de uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutukluların genele oranı 2014’te yüzde 17,42, 2015’te yüzde 18,68, 2016’da yüzde 18,65 iken 2017’de yüzde 21,65’e çıkmıştır.
(Sadece 2017’de 45.056 kişi uyuşturucu madde imal ve ticaretinden yakalanmış. Bir kısmının suçsuz olduğunu varsaysak bile, sadece 2017’de yakalananların sayısı cezaevinde bu suçtan yatanlara denk. Demek ki yakalananların ya suçları ispatlanamıyor ya mevzuatımızdaki cezalar düşük ya vatandaş olarak kabul edemeyeceğim “iyi hâl” gibi gerekçelerle cezalar indiriliyor ya da…)
Mutlaka bilmeniz gereken başka veriler de var
2018 Türkiye Uyuşturucu Raporu’ndaki veriler, aklımızı başımıza toplamamız için yeterli olmakla birlikte, istediğim kadar detaylı değil. Örneğin 02 Mayıs 2013 tarihinde aynı başlıkla yayınlanan makalemdeki verilerin bir kısmına bu defa ulaşamadım. Mutlaka bir yerlerde vardır fakat bölük pörçük oldukları için ulaşmak bir hayli zor oluyor.
Böyle olmakta birlikte, o zamandan bu zamana pek değişiklik olmadığını düşündüğüm için ve fayda da umarak ilk, orta ve lise öğrencileri ile ilgili bazı verileri o makaleden alıntı yaparak paylaşayım.
TBMM Uyuşturucu Komisyonu Raporu’na dayanılarak yayınlanan Aralık 2008 tarihli gazete haberlerinden alınan veriler:
- Lise öğrencilerinin yüzde 3’ten fazlası esrar, yüzde 2’den fazlası da uçucu madde kullanıyor. İlköğretim öğrencilerinde esrarı deneme oranı yüzde 1,2. Ortaöğretim öğrencilerinde bu oran yüzde 4’e yükseliyor.
- Uyuşturucu kullanım yaşı 14-24 arasında yoğunlaşıyor. Tedavi gören madde bağımlıları arasında 8 yaşında olanlar bile var.
- Öğrencilerin ilk kullanma sebepleri: merak, problemini unutma ve kafayı bulma isteği.
- Uyuşturucu genellikle grup içinde ve arkadaş baskısıyla paylaşılıyor.
- Uyuşturucu kullanan gençlerin yüzde 57’si ailesi ile birlikte yaşıyor. Yüzde 23,6’sı, ailesi olduğu halde sokakla da ilişkili. Ailesi olduğu halde sokak ve yurtlarda yaşayanların oranı yüzde 1,6.
(“Uyuşturucuya bulaşanlar sokak çocukları, bizimkilere bir şey olmaz.” diye düşünenler varsa oranlara bakarak bir kez daha düşünsünler lütfen.)
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (EGM-KOM) Daire Başkanlığı’na bağlı Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nce (TUBİM) hazırlanan 2011 yılına ait “Türkiye Uyuşturucu Raporu”ndaki verilere göre ise,
“Türkiye genelinde toplam 67.099 uyuşturucu olayı kaydedilmiş (2017’de 118.482). Bu olaylarda 105.665 şüpheli yakalanırken (2017’de 170.175), olayların yüzde 87’si uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma (2017’de yüzde 71,50), yüzde 13’ü satma ya da kaçakçılık suçlarından (2017’de yüzde 26,48) meydana gelmiş.”
Olay ve şüpheli sayısının artmasının dışında çok tehlikeli gelişme suç türünde görülüyor. Kullanıcı ve bulunduranların yüzdesi düşerken, satan ve kaçakçılık yapanların (imal eden ve ticaretini yapanların) oranında birkaç yıl içinde iki kat artış olmuş.
Sonuç
Geleceğimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?