Girdi fiyatları yem fiyatlarının, yem fiyatları ise et fiyatlarının çok çok üzerinde artış gösterdi. Durum böyle olunca, ne yem bitkileri üreten çiftçi kazanıyor ne besici ne de süt üreticisi… Kısacası, girdi maliyetlerinin altında ezilen çiftçi üretse de kazanamıyor. Enflasyon ise cabası…
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), yayınladığı basın bildirisinde, çiftçinin üretemediğini, üretse de karlı üretim yapamadığı için kazanamadığını ileri sürdü. Oda’dan yapılan açıklamada, “Tarımsal üretimimizin talebi karşılayamaması nedeniyle her geçen gün artan tarımsal ithalat, gıda güvenliği ve ülkemizin dışa bağımlılığını artırmakta, çiftçilerimizin kârlı bir üretim yapamayarak üretim süreçlerinin dışında kalmasına yol açmaktadır. Bu durumun akla getirdiği ilk soru, neden talebimizi karşılayacak üretimi gerçekleştiremiyoruz, çiftçimiz neden üretemiyor olmaktadır. Bu soruya verilecek ilk yanıt, girdi fiyatlarının yüksekliği ve çiftçimizin kazanamıyor olmasıdır.” ifadelerine yer verildi.
Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından yayımlanan, yurtiçi ve yurt dışı et fiyatları ile girdi fiyatlarını gösteren Haftalık Piyasa Bültenlerinin, süreç içindeki değişimin izlenebilmesi açısından önemli bir kaynak olduğuna dikkat çekilen açıklamada; son dört yılın verileri incelendiğinde, çiftçimizin neden üretemediğinin ortaya çıktığı kaydedildi.
“Et fiyatlarında %20 civarından bir artış söz konusu iken, yem fiyatlarında %50, motorin ve gübre fiyatlarında ise bunun da üzerinde bir artış söz konusudur.”
Basın açıklamasında, girdi, yem, et fiyatları verileri hakkında şu verilere yer verildi:
Yem fiyatları, et fiyatlarının çok üzerinde arttı
“Haftalık bültenlerde, perakende et fiyatları olarak ESK kıyma ve kuşbaşı, tüketici fiyatları olarak kuşbaşı ve kuzu eti fiyatlarına yer verilmektedir. 2015 yılı Aralık ayının son haftasında 25,75 TL olan ESK kıyma fiyatı, 2018 yılı Aralık ayının sonunda 31 TL’dir. 2015 yılındaki fiyat, baz olarak 100 kabul edildiğinde, 2018 yılında 120 olmuştur. Aynı baz değer ESK kuşbaşı et için 116’dır. Tüketici fiyatlarına bakıldığında, 2015 yılının son haftasında kuşbaşı et fiyatı 38,17 TL iken, 2018 yılının son haftasında 44,2 TL’dir. 2015 yılı fiyatı baz değer kabul edildiğinde, 2018 yılında baz değer 116 olmuştur. Tüketici kuzu eti fiyatı 2015 yılının son haftasında 30,57 TL iken, 2018 yılının son haftasında 49,62 TL’dir. Tüketici kuzu etinin baz değeri aynı dönemde 162’ye yükselmiştir.
Kıyaslama yapılan aynı dönemde yem fiyatlarına bakılacak olunursa, 2015 yılı değerleri baz alındığında, bültende yer alan yemlerin tümünün ortalama fiyatı 151 baz değerine çıkmıştır. Bu ortalama değere karşın, silajlık mısırın 167, samanın 161, mısırın 159 baz değeri ile ortalamanın üzerinde bir artış gösterdiği görülmektedir.
Girdi fiyatları, yem fiyatlarının çok üzerinde arttı
Değerlendirme yapılan dönemde motorin 169, DAP gübresi 155, Üre gübresi 171 baz değerleri ile dikkat çekici bir artış göstermiştir.
Tüm bu veriler üzerinden bir değerlendirme yapıldığında, et fiyatlarında %20 civarından bir artış söz konusu iken, yem fiyatlarında %50, motorin ve gübre fiyatlarında ise bunun da üzerinde bir artış söz konusudur.
2015 yılı Aralık ayı sonunda 1kg ESK kıyma ile 29,06 kg besi yemi alınabilirken, 2018 yılı sonunda 22,86 kg besi yemi alınabilmektedir. Aynı şekilde 41,27 kg mısır alınırken, 31,22 kg mısır alınabilmektedir. 1kg ESK kıyma fiyatıyla alınabilecek motorin miktarı 6,87 litreden 4,92 litreye, DAP gübre13,21 kg’dan 10,26 kg’a düşmüştür.
İlk bakışta yem fiyatlarının artışının, et fiyatlarındaki artışın üzerinde olması nedeniyle en azından yem bitkilerini üreten çiftçimizin gelirinin arttığı düşünülebilir. Ancak yem bitkilerinin üretim maliyeti, verilerde yer alan mazot ve gübre fiyatları dikkate alındığında dahi önemli ölçüde artmıştır. Üretimin maliyetleri içinde etkili olan ilaç, tohum gibi diğer girdilerdeki artış da göz önüne alınırsa, yem bitkileri üretiminde karlılığın azaldığı ya da başka bir ifade ile zararın arttığını söylemek mümkündür. Özet olarak incelen son dört yılda üreticinin eline daha az para geçerken, girdi masrafları önemli ölçüde artış göstermiştir.”
Üretici kaybının bir nedeni de enflasyon
Üreticinin kaybının sadece girdi fiyatlarından değil, enflasyon nedeniyle de arttığına vurgu yapılan açıklama şöyle devam etti:
“Son dört yıla ait yıllık enflasyon göz önüne alındığında, 2015 yılı Aralık ayındaki 100 birimlik değer, tüketici fiyatları enflasyonu dikkate alındığında 64’e, üretici fiyatları enflasyonu dikkate alındığında ise 50’ye düşmüştür. Aynı dönemde avronun değeri de iki katına çıkmıştır.
ESK Haftalık Piyasa Bülteni Verileri üzerinden yapılan bu genel değerlendirme, tarımsal üretimimizin durumunu ortaya koymaktadır. Tarımsal üretimde üretim maliyetlerinin azaltılmasına, çiftçilerimizin üretime devam etmesine yönelik adımlar ihmal edilmeden bir an önce atılmalıdır. Mevcut durumun sürdürülmesi halinde gıda ihtiyacımızın karşılanmasında daha fazla dışa bağımlı bir ülke haline gelmemiz kaçınılmaz bir sonuç olacaktır.”