Pankobirlik: Biz şeker üretemezsek, o şeker dünyanın her tarafında pahalı olur!

0
465

Pankobirlik, ihracata yönelik üretim yapan sanayicinin ihtiyaç duyduğu şekerin yerli üretimden karşılanması imkânı varken, 2018 yılı başından bugüne kadar 140 bin ton civarında şeker ithal edilmesini ‘izahı zor’ olarak nitelendirdi. Pankobirlik ayrıca, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sonrasında şeker pancarı üretiminde münavebe disiplininin bozulmaya yüz tuttuğu uyarısında da bulundu.

Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği (Pankobirlik) özelleştirme süreci nedeniyle hızlı bir değişime giren şeker sektörüne ilişkin açıklama yaptı. Şeker sektöründe en öncelikli hususun “şeker pancarı üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanması” olduğu vurgulanan açıklamada sektörde yaşanan son gelişmeler değerlendirildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Ülkemiz şeker sektörü gerek yapısal ve gerekse özelleştirme süreci nedeniyle hızlı bir değişim yaşamaktadır. Değişimin ve yeniden yapılanmanın getireceği olumsuz etkilerin bertaraf edilmesi ve sektörde rekabetçi bir yapının ortaya konulabilmesi de pancarın tarlaya ekilmesinden, şekerin sofraya gelinceye kadar ki tüm üretim aşamalarının sıkı takibinin ve denetiminin yapılmasıyla mümkün olacaktır. 

Sayın Tarım ve Orman Bakanımızın da ifade ettiği gibi “Şekerpancarı ve şeker üretimi ülkemiz için milli ve stratejik bir sektördür.” Bu açıdan öncelikli husus şeker pancarı üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır. Özelleştirme ihale şartnamesinde yer alan ve şirketlerin fabrika hinterlandı dışından da pancar teminini mümkün kılan hüküm, pancar çiftçisinin bölgesel pazar güvencesini ortadan kaldırmakta bu durumda tarımsal üretimde sürdürülebilirlik açısından tehdit oluşturmaktadır. Şirketlerin bu hükme dayanarak, kendi bölgelerinde eksik hammadde üretimi olması halinde kota doldurma zorunluluğu sebebiyle diğer fabrika hinterlandlarındaki üreticilerden pancar temini, başka fabrika hinterlandındaki C kotası ürünün A kotasında kullanılmak üzere A Kotası Pancara göre düşük maliyetle alımı, kamu şeker fabrikaları ile bazı özel fabrikalarca avans uygulamalarıyla üretim aşamasında desteklenmiş şeker pancarının fırsatçılık yapılarak başka şeker fabrikalarına hammadde olarak nakli gibi yollara tevessül etmeleri ihtimal dahilindedir ve böylesi bir gelişmenin tüm sektörü olumsuz etkileyeceği, tarımsal üretimle sanayi sürecini entegre biçimde yürüten sağlıklı işletmeleri de olumsuz etkilerken, tarımsal üretimde sorun yaşayabilecek fabrikalara komşu fabrika hinterlandlarından başlamak üzere tüm üretim bölgelerinin üretim desenini ve münavebe disiplinini bozacağı açıktır. Şeker pancarı üretiminde münavebe disiplininin bozulması ciddi sonuçları olan ve sektörde asla istenmeyen bir durumdur. Münavebe disiplinin bozulması demek, toprağın yorulması, pancar üretiminde hastalık ve zararlıların baş göstermesi, geçmiş yıllarda sıralı ekime uyulmadığı için patates üretiminde bazı bölgelerimizde yaşanan ve toprağın hastalanmasına sebep olan olumsuzlukların orta ve uzun vadede şeker pancarında yaşanması demektir ve bu risk ülkemiz açısından göğüslenebilir bir risk değildir.

Sektörün geleceği açısından bir diğer önemli husus ise, üretimin ve pazarın etkin olarak denetlenmesidir. Şirketlere yurt içi ihtiyaç kadar şeker üretim ve pazarlama kotası verilmesine rağmen, pazarlama yılı sonunda şeker stoku oluşması sektörün pazarlama ve denetim ile ilgili önemli sorunlarının olduğunu işaret etmektedir.

Sektörün mevcut sorunların çözümüne odaklanması gerekirken, yeni sorunlara yol açacak talep ve beklentiler yüzünden sektör vakit kaybetmektedir. Özelleştirilen fabrikaların ham kamış şekeri ithal edip, rafine şeker üretme konusunda çalışma yaptıkları yönündeki duyumlar pancar üretimini sekteye uğratacaktır. Durum bu kadar açıkken hiç kimsenin kolaycılığa kaçıp bu tür heveslere kapılmamasını, karar alıcıların ise sektörün hayrına olmayan bu tür talepleri dikkate almamalarını öneriyoruz. Ayrıca sınırlarımızdan kaçak şeker girişinin önlenememesi ve Suriye başta olmak üzere komşu ülkelere ihraç edilmek amacıyla ithal edildiği beyan edilen ve ülkemiz limanlarına indirilen kamış şekerinin, ihraç mı edildiği veya iç piyasaya mı verildiği konusu belirsizliğini korumaktadır.  

2017/2018 pazarlama yılında, üretim ve verimin yüksek gerçekleşmesi ve önemli miktarda C şekeri stoku oluşmasına rağmen, aynı zamanda ihracata yönelik üretim yapan sanayicinin de ihtiyacı duyduğu şekerin yerli üretimden karşılanması imkânı varken, 2018 yılı başından bugüne kadar maalesef 140 bin ton civarındaki şeker ithal edilmesi izahı zor olan bu durumdur. Birliğimiz söz konusu durumla ilgili oluşacak sıkıntıları önceden görmüş, ithalatın engellenmesi ve yerli üretim C şekerinin kullanılmasına yönelik ilgili bakanlıklar başta olmak üzere, tüm kurumları gerek yazışma ve gerek görüşmeler yoluyla bilgilendirmiş, uyarı görevini yerine getirmiştir. Sorunun çözümü amacıyla “ekim ayı ile sınırlı olmak üzere şeker üreticisi şirketlere 10.000 ton, ihracatçı firmalara ise 2.000 ton u aşmamak kaydıyla şeker ihraç etme” izni verilmiştir. Son olarak 5 Ekim tarihinde Resmî Gazete de yayınlanan “İmalatçı ve İhracatçıların C Şekeri Taleplerinin Yurt İçinden Karşılanması Şartları ve Uygulama Esaslarına Dair Tebliğ” ile ihracatçıların yerli üretim C Şekeri kullanmaları sağlanmıştır. 

Sonuç olarak bir kez daha hatırlatıyoruz ki; Pancar üretiminden vazgeçersek ve biz şeker üretemezsek, o şeker dünyanın her tarafında pahalı olur. Bu nedenle kendimiz üreteceğiz, dışarıya bağlı olmayacağız ve karnımız tok başımız dik duracağız. Dile getirdiğimiz sektörün geleceğini olumsuz etkileyen konularla ilgili gerekli çalışmaların ve müdahalelerin vakit geç olmadan yapılmasının zaruret arz ettiğini kamuoyu nezdinde ifade ediyor, ülkemiz menfaatleri ve 1,5 milyona yakın çiftçi ortağımız adına bir görev olarak görüyoruz.”

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz