Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde özel bir çiftlikteki hayvanlarda şarbon hastalığına rastlanması ve bölgenin karantinaya alınmasının ardından Instagram hesabından bir bilgilendirme notu yayınlayan Ankara Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Yardımcı, şarbon hastalığının ithal hayvan ile gelmeyeceğini belirtti.
Et ve Süt Kurumu tarafından Brezilya’dan ithal edilen ve Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki özel bir çiftliğe getirilen hayvanlarda şarbon hastalığına rastlanmasının ardından oluşan panik havası devam ediyor. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli; alınan numunelerin sonucu pozitif çıkan ve işletmede ölen toplam 146 adet hayvanın Gölbaşı Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü ekipleri tarafından Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü kriterlerine uygun olarak imha edildiğini belirtmişti.
Pakdemirli: “Hayvanlar 30 günde geliyor, bu sürede gemide ölmeleri gerekirdi”
Pakdemirli, ilk bulgulara göre şarbon hastalığının bitki kaynaklı olduğunun görüldüğünü, ancak bunun incelemeler sonucunda açıklığa kavuşacağını kaydederek; “Brezilya’dan gelen hayvanların buraya geliş süresi 30 gün. Bu 30 gün içerisinde bu hayvanlar oradan hasta olarak yola çıksaydı gemide ölmeleri gerekirdi. Bu sebeple hastalığın Türkiye’ye geldikten sonra olacağını tahmin ediyoruz. İlk bulgular da bunu gösteriyor” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Prof. Dr. Yardımcı: “Hayvanlar genellikle hastalandıkları akşamın sabahına ölür”
Şarbon vakasındaki son gelişme ise Tarım ve Orman Bakanlığı’nın görevlendirdiği veterinerler tarafından, Gölbaşı’ndaki çiftlik yakınındaki Ahiboz, Günalan ve Soğulcak mahallelerinde bulunan 10 binden fazla küçükbaş ve büyükbaş hayvana şarbon aşısı yapılması oldu.
Bakan Pakdemirli’nin “Halkımız rahat olsun, tüm tedbirler alındı” açıklamasına rağmen, kamuoyunda şarbon hastalığı ile ilgili tedirginlik ve kafa karışıklığı devam ediyor.
Ankara Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Yardımcı da hastalıkla ilgili Instagram hesabından kısa bir bilgilendirme notu yayınladı. Hayvanların genellikle hastalandıkları akşamın sabahına öldüklerine dikkat çeken Prof. Dr. Yardımcı, şarbon hastalığının ithal hayvan ile gelmeyeceğini vurguladı.
Limanlara karantina alanları yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Yardımcı, şarbon (antraks) hastalığı ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Uzun süren ithalat yolculuğu ve iklim değişikliği hayvanların vücut direncini düşürür ve normal bir hayvanı etkilemeyecek miktarda şarbon mikrobundan etkilenirler. Açık ve kontrolsüz alanlarda şarbon mikrobu her zaman olabilir. Hayvanlar genellikle hastalandıkları akşamın sabahına ölürler. Besi durumları etkilenmez. O nedenle hayvan sahibi tarafından ölmeden kesilirler. Hava ile karşılaşan şarbon mikrobu yüzyıl canlı kalabilecek spor formuna dönüşür. Eti yiyen insan ve hayvanlar hastalanırlar. Hastalıklı eti yiyen köpek, kedi ve vahşi hayvanlar tarafından çevreye yayılır. Bulaşan topraklar yüzyıla kadar hastalık bulaştırabilir.
Hastalığın aşısı vardır. Özellikle büyük sürülerin yolculukları öncesinde hastalığa karşı aşılanması gerekir.
Hastalık etkeni bakteridir. Virüs değildir. Kuşlar ve soğukkanlı hayvanlar dışındaki hayvanlarda görülen bir hastalıktır.”