Dünyada 300 milyon kişiyi etkileyen astım, ülkemizde çocuklarda en sık görülen hastalıklar arasında yer alıyor. Her 100 çocuktan 13-15’inde görülen astımın tedavi ile kontrol altına alınabildiğini vurgulayan TÜSAD, bu konuda anne-babalara önemli tavsiyelerde bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, her yılın Mayıs ayının ilk Salı günü olarak kabul edilen Dünya Astım Günü nedeniyle bir açıklama yapan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), astımın görülme sıklığının son yıllarda arttığına dikkat çekti. TÜSAD, açıklamasında Türkiye’de her yaklaşık her 100 erişkinden 5-7’sinde ve her 100 çocuktan 13-15’inde görülen astımın tedavi ile kontrol altına alınabilir bir hastalık olduğunu hatırlattı.
TÜSAD Astım ve Alerji Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Levent Cem Mutlu tarafından yapılan açıklamada, bu hastalık ile ilgili en çok yöneltilen sorulara yanıt verilirken, tedavinin önemine ve bu süreçte neler yapılması gerektiğine ilişkin tavsiyelerde bulunuldu.
Astımın tüm dünyada sık görülen ancak bulaşıcı olmayan kronik hastalıklardan biri olduğunu belirten Mutlu, verilere göre dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astım hastası bulunduğunu kaydetti. Çocuğu astım hastası olan anne babalara uzman doktorlarla bir arada hareket etmelerini tavsiye eden Mutlu, astımın tedaviyle kontrol altına alınmadığı takdirde çocuklarda okul başarısını etkileyebileceğinin altını çizdi.
Hekim-hasta işbirliği şart
Astımı “tekrarlayan nefes darlığı, hırıltı, göğüste baskı hissi ve öksürük” gibi belirtilerle kendini gösteren, kronik bir hava (nefes) yolu hastalığı olarak tanımlayan Mutlu, bu hastalıkla mücadele en önemli faktörün hekim-hasta işbirliği olduğunu ifade etti. Mutlu, astım tedavi sürecine ilişkin şu bilgileri verdi: “Astım hastalığının seyri hastadan hastaya farklı olabildiği gibi, aynı hastada zaman içinde de değişkenlik gösterebiliyor. Dolayısıyla diğer pek çok hastalıktan farklı olarak astımın dinamik bir tedavi süreci bulunuyor. Astımı kontrol altında tutabilmek için kullanılan ilaçlar ve dozlarında duruma göre değişiklik gerekebiliyor. Hastalarımız bu hastalıkla mücadelede kesinlikle çaresiz ve yalnız olmadıklarını bilsinler. Doktorunuzun bu hastalığın kontrol altında tutulmasında en büyük yardımcınız olduğunu da unutmayın.”
Günlük yaşantınız kısıtlanmasın
Kontrol altına alınmayan astımın hastanın yaşantısını kısıtladığına dikkat çeken Mutlu, astım tedavisinin hedefini; “hastanın hiç şikayetinin olmaması, günlük kişisel ve mesleğinin gereği olan işleri herhangi bir kısıtlanma olmadan yapabilmesi ve hastalık nedeni ile iş ve okul devamsızlığı yaşamaması” olarak açıkladı. Ülkemizde astım tedavisi için gerekli her tür ilaç ve altyapının bulunduğunu vurgulayan Mutlu, “Astımda ilaçlar yine pek çok kronik hastalıktan farklı olarak inhalasyon (solukla alma) yöntemi ile kullanılmaktadır. Etkin bir tedavi için hastalar ilaçlarını uygun teknikle ve doktorlarının önerdiği dozda kullanmalıdır” dedi.
Bunlara dikkat edin!
Mutlu, “Astım tamamen kontrol altına alınabilir mi?” sorusunu yanıtlarken de şu tavsiyelerde bulundu:
– Doktor kontrolünde olursanız,
– İlaçlarınızı doktorunuzun önerdiği şekilde ve uygun teknikle kullanırsanız,
– Sigara içmez ve içilen yerde durmazsanız,
– Astımınızı tetikleyen faktörlerin ve alerjenlerin neler olduğunun farkında olup mümkün olduğunca onlardan uzak durursanız,
– Düzenli egzersiz yaparsanız,
– Grip aşınızı olursanız,
– Gerektiğinde hızlı etkili nefes açıcı ilacınızı vakit geçirmeden, nefes yollarınızın tamamen kapanmasını beklemeden kullanırsanız,
Astım kontrol edilebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.