Kronik hastalıklarla nutrigenetik mücadele

0
1050
Prof. Dr. Sevinç Yücecan - T.C. Sağlık Bakanı Yardımcısı Ahmet Baha Öğütken - Dr. Serdar Savaş

Nutrigenetik ve Kişiye Özel Tıp Derneği Başkanı ve Gentest Enstitüsü Direktörü Dr. Serdar Savaş: “Genetik yatkınlık bilinirse nutrikgenetik bilimi sayesinde, başta beslenme olmak üzere yaşam tarzı düzenlemeleri ile hastalıkların ortaya çıkması engellenebilir veya geciktirilebilir.”

Kompleks hastalıklarda genetiğin rolü ve beslenmenin genetik yapı ile ilişkisini kamuoyu ve sağlık camiasına anlatmak üzere faaliyetlerini sürdüren Nutrigenetik ve Kişiye Özel Tıp Derneği (NUGEN), Türkiye’de ilk kez ‘besin destekleri’ konusunda bir sempozyum düzenledi. Yakın Doğu Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan’ın başkanlığında 17-18 Mart 2018 tarihlerinde, Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Kerem Aydınlar Yerleşkesinde gerçekleştirilen sempozyumun açılış konuşmasını Sağlık Bakanı Yardımcısı Ahmet Baha Öğütken yaptı.

“Hastalıkları daha ortaya çıkmadan önlemek önemli”

Sağlık Bakan Yardımcısı Ahmet Baha Öğütken: “Nutrigenetik çalışmalarını, halk sağlığı açısından önemli bir çaba olarak görüyoruz.”

Sağlık alanında, global anlamda pek çok sorun bulunduğunu ifade eden Sağlık Bakanı Yardımcısı Ahmet Baha Öğütken, “Geçmişte diyabet, kanser gibi hastalıkları günümüze göre daha az görürken şimdi bu hastalıklarla daha sık karşılaşıyoruz. Bu hastalıkların tedavilerindeki başarı oranları veya ortalama yaşam uzatma süreleri gün geçtikçe artıyor. Fakat bu süreçte hem özel hem de kamu harcamaları oldukça yükseliyor. O yüzden bu hastalıkları daha ortaya çıkmadan önlemek önemli. Bakanlığımızın sigara ile savaşı, hareketli yaşam konusundaki önerileri gibi faaliyetleri bu çabanın bir ürünü.” şeklinde konuştu.

Sağlıkta beslenmenin önemine de dikkat çeken Öğütken, “Sağlıklı ve doğru bir beslenme sağlıklı yaşamın olmazsa olmaz bir koşuludur. Vitaminler, mineraller, besin destekleri gibi ürünler insan sağlığının standartlarını geliştiriyor fakat kimin, ne kadar, ne besin desteği alacağı hususları önemli bir nokta. Nutrigenetik sempozyumu bu alanda ilk defa gerçekleştiriliyor ve bakanlık olarak bu konunun dikkat çekilmeye değer bir husus olduğunu düşünüyoruz. Eczacıların, diyetetik ve beslenme alanındaki profesyonellerin ve karar vericilerin aynı ortamda olması sempozyumu çok daha önemli ve değerli kılıyor. Bu sempozyumun sonunda yer alan sonuç bildirgesini de bakanlık olarak dikkate alacağız. Sonuç olarak nutrigenetik çalışmalarını, halk sağlığı açısından önemli bir çaba olarak görüyoruz”, dedi.

“Aynı egzersiz, besin desteği ve beslenme önerileri her insanda aynı sonuçları vermez.”

Nutrigenetik ve Kişiye Özel Tıp Derneği Başkanı ve Gentest Enstitüsü Direktörü Dr. Serdar Savaş, “Tek beden ve ortalama değerler, tavsiyeler hayatta hiçbir alanda herkese tam olarak uymaz. Fakat beslenme konusundaki uzman tavsiyelerinde zaman zaman bu doğal gerçeği zorlamaya çalışıyoruz. Herkese yumurta ye, yağ kullanma-kullan, vitamin-mineraller konusunda şunları, şu miktarda kullan gibi tavsiyeler verildiğini, açıklamalar yapıldığını görüyoruz. Aynı egzersiz, besin desteği ve beslenme önerileri her insanda aynı sonuçları vermez. Her insan; yaşı, cinsiyeti, yaşam alışkanlıkları, şu anki sağlık düzeyleri ve daha da önemlisi genetik yapıları nedeniyle özel ve biriciktir. O yüzden de tek bedene göre dikilmiş beslenme, yaşam tarzı, egzersiz ve besin destekleri önerileri, genleri ve daha birçok bileşen ile benzersiz bir yapıya ulaşan bireye uymayacaktır”, dedi.

21.yüzyılda dünyanın mücadele ettiği diyabet, kanser, kalp rahatsızlıkları, kemik erimesi ve Alzheimer gibi kompleks ve kronik hastalıklardaki genetik yatkınlıkları daha hasta olmadan önce öğrenmek ve buna göre önlem almanın nutrigenetik bilimi ile mümkün olduğunu vurgulayan Savaş, “Bireylerin tıbbi öyküsü, yaşam tarzı ve yaşadığı çevre hastalık riskinde önemli rol oynar. İnsanlar ancak belirli bir eşiği geçerse hasta olur. Bu eşiği üç farklı nedenle geçebiliriz: Bunlardan ilki genetik hastalıklardır ve bunların ortaya çıkmasını engellemek için birey olarak yapabileceğimiz bir şey yoktur. Hastalıkların bir kısmı ise doğrudan çevresel etkenlerle ortaya çıkar. Buna en iyi örnek bulaşıcı hastalıklardır. Bu hastalıkları geçirmemizde genetik yapımızın rolü son derece kısıtlıdır/yoktur. Bir de genetik yapımızda yatkınlıklarını taşıdığımız ama hastalığın ortaya çıkması için yaşam tarzı ve dış çevre ile ilgili faktörlerden olumsuz bir etkilenmenin de şart olduğu hastalıklar vardır. Bu hastalıklar hem genetik, hem yaşam tarzı, hem de yaşadığımız çevre ile ilgili faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşur. İşte bu grupta eğer genetik yatkınlık bilinirse nutrikgenetik bilimi sayesinde, başta beslenme olmak üzere yaşam tarzı düzenlemeleri ile hastalıkların ortaya çıkması engellenebilir veya geciktirilebilir” dedi.

Vitaminler, mineraller, organik yağlar ve bitkisel besin desteklerinin genetik yapımızla olan ilişkisinin bilimsel kanıtlarla ele alındığı sempozyumda, ayrıca besin desteklerinin düşünülenin çok ötesinde sağlığın korunması ve sağlıklı bir yaşlanma süreci için önemi de kapsamlı bir bakış açısıyla sunuldu.

Eczacı, Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğrencileri, diyetisyenler ve konusunda uzman bilim insanlarının katıldığı sempozyumda, “Uygulamadaki temel besin destekleri ve fonksiyonları”, “Başlıca sağlık alanlarında besin destekleri”, “Yaşamın kritik dönemlerinde besin destekleri”, “Sporcularda besin destekleri kullanımı”, “Besin desteklerinin halka ulaştırılmasında kalite” gibi konularda iki günde toplam sekiz oturum gerçekleştirildi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz