Ocak 2017’de bisikletiyle Fas’tan yola çıkan gazeteci ve belgesel yapımcısı Hasan Söylemez, tam bir yıldır Afrika çöllerinde, yağmur ormanlarında ve zor koşullarda tek başına pedal çevirip belgesel çekiyor.
Afrika’da yaşayan insanların ne tür hayaller kurduğunu araştırarak Afrika’nın ‘’Hayal Arşivini’’ oluşturan Söylemez’in sıradışı yolculuğu ve çektiği belgeseller lise ders kitaplarına da konu olmuştu.
Hasan Söylemez, Bisikletle Afrika’nın 54 ülkesinde beş yıldan uzun sürmesi beklenen bir yolculuk yapıyor. Geçtiğimiz yıl Ocak ayında yola çıkan Söylemez, önce dünyanın en büyük sıcak çölü Sahra’yı aştı. Daha sonra yağmur ormanlarında aylarca pedal çevirdi. Fas’tan başladığı yolculuğunda; Moritanya, Yeşil Burun Adaları, Senegal, Gambiya, Gine Bissau, Gine ve Sierra Leone’yi geçip Liberya’ya ulaştı. ’’Journey To Dreams’’ (Hayallere Yolculuk) adını verdiği 54 serilik belgeselin ilk beş bölümünü de YouTube’da Hasan Söylemez adlı kanalında yayınladı.
Yabancı basının da ilgiyle takip ettiği belgesel serisi, yerli ve yabancı birçok izleyiciye ulaşıyor. İngilizce ve Türkçe altyazıyla yayınlanan belgesel, hem Hasan Söylemez’in maceralarını hem de Afrikalıların anlattıkları ‘’en büyük hayalleri’’ içeriyor.
“Afrika’yı Afrikalıların hayalleriyle anlatıyorum’’
Afrika yolculuğu ve çektiği belgeseller hakkında bilgi veren Söylemez: ‘’Tam bir yıl önce yola çıktım. Henüz yolun başında sayılırım. Daha önümde gideceğim 45 Afrika ülkesi var. Artık üç yıl, beş yıl, kaç yıl devam eder bilemiyorum. Ama halen ilk günkü gibi aşkla ve heyecanla pedal çevirip hayaller dinliyorum. Evet, zor koşullarda bisikletle yolculuk yapmak bazen yoruyor. Ancak bütün zorlukları en baştan kabullenerek yola çıktığım için çok da takılmıyorum buna. Asıl zor olan şey, yolculuk yaparken belgesel çekmek ve belgeselin bütün aşamalarında bulunup bunu yayına hazır hale getirmektir. Tek başıma büyük bir prodüksiyon yapıyorum. Bütün çekimleri kendim yapıyorum. Afrika’da yaklaşık üç bin dil konuşuluyor. İnsanlara röportajlarımda kendi dillerinde sorular soruyorum. Bugüne kadar on dilde röportaj yaptım. İzleyici de ortaya çıkanları gördükten sonra en çok buna şaşırıyor. Belgeseli ilk defa izleyenler yanımda bir ekiple dolaştığımı sanıyorlar. Hatta bazı televizyon kanalları bile benimle iletişime geçtiklerinde ilk olarak kaç kişilik bir ekibim olduğunu soruyorlar. Tek başıma olduğumu söylediğimde büyük bir şaşkınlık yaşıyorlar.
Asıl beni bu kadar motive eden şey hayallerime tutkuyla bağlı olmamdır. Afrika’yı seviyorum ve Afrika’yı Afrikalıların hayalleriyle tanımaya ve anlatmaya çalışıyorum. Onlara sadece ‘’En büyük hayalin ne?’’ sorusunu sormuyorum. ‘’En büyük hayalin için ne yapıyorsun?’’, ‘’Hiç gerçekleştirdiğin büyük bir hayalin oldu mu?’’, ‘’Ülken hakkında ve Afrika hakkındaki hayalin ne?’’ gibi yan sorular da soruyorum. Dinlediğim hayallerin rengi, bölgeden bölgeye ülkeden ülkeye ve hatta köyden köye değişiyor. Yaşanılan toplumun sosyal, ekonomik, politik, kültürel ve eğitim durumu insanların kurduğu hayalleri direkt etkiliyor. Bir insanı ve ülkeyi tanımak istiyorsanız hayallerini sormalısınız. Çünkü kurulan hayaller, geçmişe ve bugüne ayna tutarak geleceğin nasıl şekillendirileceğinin ipuçlarını verir.’’