Bakan Özlü: “Coğrafi işaretli ürün yüzde 20 daha pahalı satılıyor”

0
715
Bakan Özlü: “Coğrafi işaretli ürün yüzde 20 daha pahalı satılıyor”

Yöresel ürünlerin coğrafi işaret olarak tescillenmesi ve korumasının çok önemli olduğuna işaret eden Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, yapılan araştırmalara göre coğrafi işaret tesciline sahip bir ürünün, benzer bir ürüne nispetle yüzde 20 daha yüksek fiyatlara alıcı bulabildiğini belirtti.

1.Ulusal Coğrafi İşaretler Buluşması, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü katılımıyla Türk Patent ve Marka Kurumu’nda gerçekleştirildi.

Bi̇li̇m, Sanayi̇ ve Teknoloji̇ Bakanı Dr. Faruk ÖZLÜ, şu anda Türkiye’de 204 ürünün coğrafi işaret tescili bulunduğunu bildirerek, “Bakanlığımızın bu konuda yaptığı çalışma, 2 bin 500’ün üzerinde bir coğrafi işaret potansiyeline sahip olduğumuzu gösteriyor. Bu nedenle, bu konuyla ilgili tüm paydaşların birlikte hareket etmeleri önem taşıyor.” dedi.

Bakan Özlü, Türk Patent ve Marka Kurumunda (TÜRKPATENT) düzenlenen, “1.Ulusal Coğrafi İşaretler Buluşması” etkinliğine katıldı.

Coğrafi işaret korumasının, ekonomik açıdan çok önemli olduğunu belirten Asan, bunun sadece ekonomiyle sınırlı kalmadığını söyledi. Türkiye’de her yörenin kendine has iklim, topoğrafya, toprak özellikleri ve ürünleri bulunduğunu dile getiren Bakan Özlü, bu ürünlere sahip çıkıldığında ekonomik veya kırsal kalkınmanın yanında ülke değerlerinin de korunduğunu kaydetti.

Bakan Özlü, yöresel ürünlerin coğrafi işaret olarak tescillenmesi ve korumasının çok önemli olduğuna işaret etti. Şu anda Türkiye’de 204 ürünün coğrafi işaret tescili bulunduğunu ve bu rakamı başlangıç olarak gördüklerinin altını çizen Bakan Özlü, “Bakanlığımızın bu konuda yaptığı çalışma, 2 bin 500’ün üzerinde bir coğrafi işaret potansiyeline sahip olduğumuzu gösteriyor. Unutmayalım ki korumadığınız bir değer, zamanla değerini kaybetmeye mahkumdur. Bu nedenle, bu konuyla ilgili tüm paydaşların birlikte hareket etmeleri önem taşıyor.” diye konuştu.

“Tescilli ürün yüzde 20 daha pahalı satılıyor”

Coğrafi işaretlere konu olan ürünlerin, benzerlerinden daha pahalı ve katma değeri daha yüksek olduğuna dikkati çeken Bakan Özlü, yapılan araştırmalara göre coğrafi işaret tesciline sahip bir ürünün, benzer bir ürüne nispetle yüzde 20 daha yüksek fiyatlara alıcı bulabildiğini vurguladı. Fiyat farkına rağmen coğrafi işaret korumasına sahip ürünün, tüketiciler tarafından daha çok ilgi gördüğüne değinen Bakan Özlü, “Tüketicinin bu ilgisi ve fiyat farkı nedeniyle, piyasaya bu ürünlerin sahteleri sürülebiliyor. Burada sadece aldatılan tüketiciler zarar görmüyor. Zincirleme bir şekilde o ürünün üretildiği yöre ve ülke de zamanla bu gelişmelerden olumsuz bir şekilde etkileniyor. En kötüsü de, zaman içinde ürün yok olabiliyor. Coğrafi işaret korumasına konu olabilecek ürünlerimizi iyi tespit etmeli, bunların korunmasına yönelik tedbirleri en iyi şekilde almalıyız.” ifadesini kullandı.

Bakan Özlü, coğrafi işaretlere gereken önemin verilmesi halinde, birçok fayda elde edebileceğini, tüketicilerin üstün özelliklere sahip ürünlere daha fazla yöneleceğini ve dolayısıyla da ürünlerin katma değerinin zaman içinde artacağını belirtti. Bunun da o yörelerin gelirini arttırdığı gibi, kırsal kesimdeki istihdamı da arttıracağını, şehirlere doğru olan göçü yavaşlatabileceğine işaret eden Bakan Özlü, “Dünyadaki başarılı örneklere baktığımızda, coğrafi işaretli ürünlerin ihracatının ülkenin toplam ihracatında önemli bir oran tuttuğunu görebiliyoruz. Yani coğrafi işaretli ürünlerimizi değerlendirmemiz, ihracatımızı arttırmak ve cari açığımızı düşürmek açısından da önem arz ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Tüm illerle ortak çalışmaya hazırız”

TÜRKPATENT Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, coğrafi işaretlerin anonim haklar olduğunu ve toplumun ortak değerleri sayıldığını söyledi. “Herhangi bir tekel hakkı söz konusu değildir. Bunlar toplumun, hepimizin ortak değerleridir. O anlamda coğrafi işaret başvurusunu yapan belediyeler, valiliklerimiz, üretici birliklerimiz bu başvuruları bizim adımıza yapar. Sadece bu başvuru yapma prestijini kullanır. Herhangi bir tekel hak alınması söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.

Coğrafi işaretlerin, belirgin bir ünü, bilinirliği, özelliği, niteliği olan ve belirli coğrafi alanla sınırlı ürünleri kapsadığını aktaran Prof. Asan, coğrafi işaretlerin menşe ve mahreç olarak tescillenebildiğini anlatarak, menşe coğrafi işarete Malatya Kayısısı, Giresun Tombul Fındığını, mahreç coğrafi işarete de Antep Baklavasının örnek verilebileceğini söyledi.

Coğrafi işaretlere, “katma değeri yüksek tarım ürünleri” benzetmesini yapan Prof. Asan, kurumun bu konudaki çalışmaları hakkında bilgi verdi. Gelişmiş ülkelerde coğrafi işaretlerden elde edilen gelirin, daha yüksek olduğuna dikkati çeken Prof. Asan, “2013 yılında yayımlanan bir raporda, AB’de coğrafi işaretlerden yaklaşık 55 milyar avroluk bir katma değer yaratılıyor. Bu değerin yaklaşık yüzde 60’ı AB ülkelerinde tüketiliyor, kalan kısmı ise ihraç ediliyor. Ülkemiz açısından coğrafi işaret tescillerinin artması ve tescilli coğrafi işaretlerin katma değerinin yükselmesi için etkin çalışmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin marka başvurularında son 5 yılda Avrupa’da ilk sırada olduğunun altını çizen asan, ancak katma değeri yüksek marka yaratma konusunda istenen noktada olunmadığını kaydetti. Tescillerin artmasının çok önemli olduğunu dile getiren Prof. Asan, tüm illerle ortak çalışmaya hazır olduklarını dile getirdi.

Konuşmalardan sonra Bakan Özlü ve Prof. Asan, Uşak Tarhanası, Mersin Tantunisi ve İzmir Lokması coğrafi işaret tescillerini, başvuru sahiplerine takdim etti. Törenin ardından Bakan Özlü, 81 ilin coğrafi işaret standını gezdi, il temsilcileriyle sohbet etti ve yörelere özel ikramları tattı. Etkinlik, Uşak Tarhanası, Mersin Tantunisi ve İzmir Lokmasının konuklara ikramıyla sona erdi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz