Gazeteci ve belgesel programcısı Hasan Söylemez, ’’Hayallere Yolculuk’’ adını verdiği belgesel projede yolda karşılaştığı Afrikalılara ‘’En büyük hayalin ne?’’ sorusunu soruyor. Anlatılan hayaller ile dünya devletlerinin, politikacıların, sanatçıların, sivil toplum ve yardım kuruluşlarının, akademisyenlerin, kısacası bütün dünyanın dikkatini çekerek Afrika’ya farklı bir açıdan bakılmasını sağlamayı ve oradaki insanların sesini duyurmayı hedefliyor.
Gazeteci ve belgesel programcısı Hasan Söylemez, dünyanın en büyük sıcak çölü Sahra’yı 42 günde 1850 kilometre pedal çevirerek geçmeyi başardı. Dünyanın en zor çöl geçişlerinden biri kabul edilen Batı Sahra ve Moritanya Sahra aynı zamanda dünyada en seyrek insan görülen yerler arasında da ilk sıralarda yer alıyor. Söylemez, Ocak ayında tek başına Fas’tan başlayarak Afrika kıtasında bulunan 6 ada ülke dahil bütün ülkelerde (54 ülke) yaklaşık 60 bin kilometre pedal çevirip belgesel çekmek üzere yola çıkmıştı. Söylemez’in yolculuğu en az üç yıl sürecek.
‘’Çölü geçmek zorundaydım başka alternatif yol yoktu’’
Çöl yolculuğunda özellikle son haftanın işkence gibi geçtiğini belirten Söylemez, Sahra Çölünde neler yaşadığını şöyle anlattı: ‘’İnsanın aşkla tutunduğu bir hayali, gayesi olmasa çölde bu kadar uzun süre bisikletle yolculuk yapmak katlanılacak gibi değil! Afrika yolculuğumda bu güzergahı geçmek zorundaydım. Başka alternatif yol yoktu. Bazen sinirlerim altüst oldu. İnsan çölde çok uzun süre yalnız kalınca ya derviş oluyor ya da kafayı yiyor. Çok şükür kafayı yemedim ama sabır eşiğimi sonuna kadar zorladım. Sürekli ufukta bir şey çıkacak umuduyla bakıyorsun ama yok, karşına hiçbir şey çıkmıyor. Eğer açlık ve susuzluk varsa işte o zaman serap görmeye başlıyorsun. Yoldan geçen tek tük arabalar dışında hiçbir şey yok! Duyduğum tek ses, rüzgar, bisiklet zinciri ve tekerin asfaltı ezerken çıkardığı lastik sesiydi. Bazen avazım çıktığı kadar bağırıyordum ama onu bile duymuyordum. Rüzgar resmen sesimi çalıp götürüyordu. Özellikle son hafta işkence gibiydi. Dünyada en seyrek insan görülen bölgelerden geçiyordum. Bırakın insanı, geçtiğim bazı yerlerde ölmüş deve ve eşek leşleri gördüm. Bu leşleri yemeye gelen böcek bile yoktu. Güneş altında sıcaktan eriyerek kuma karışıyorlardı. Bazı yerlerde ise tam tersi; mola verdiğim vakitler asfaltın üzerinden ayrılmaya bile cesaret edemiyordum. Çünkü her an akrep ya da akrebe benzeyen dev sarı örümcekler çıkabiliyordu.
‘’Dilin damağa yapışması deyimini bizzat yaşadım!’’
Bir taraftan da kum fırtınası ve rüzgarla boğuşuyordum. Moritanya’da rüzgar hiç arkamdan esmedi ya solumdan ya da karşımdan esiyordu. Kum fırtınaları ise gözümü açmama bile izin vermiyordu. Bazen hava sıcaklığı 40 dereceyi buluyordu. Dilin damağa yapışması deyiminin ne olduğunu bizzat yaşadım. Dil damağa yapışmıyor ama boğaz kuruduğunda yutkunmazsanız birbirine yapışıyor. Batı Sahra’da esen rüzgar serindi ama Moritanya’da öyle sıcaktı ki, üç dakikada bir dilimle dudaklarımı ıslatmasam onlar da birbirine yapışıyordu.
Bir ara bisikletle sırtımı dayayıp kum fırtınasından korunmaya çalışırken yanımdan kamyon geçti ve onun rüzgarı da fırtınaya dahil olunca 60 kiloluk bisiklet üzerime devrildi. Bisikletin altından çıkıp ayağa kalktığımda bu defa rüzgar beni savurdu. O an ki çaresizliğime ağlamak üzereydim. Bazı anlar öyle bezdim ki, kameranın kayıt tuşuna basmaya bile üşeniyordum. Lanet olsun biran önce kurtulayım buradan diyordum. Fırtına dinip güneş kum bulutlarının arasından görünmeye başladığında ise sanki hiçbir şey olmamış gibi yüzümde salak bir gülümsemeyle yola devam ediyordum. Nihayet azim ve inançla yolculuğum en zor kısımlarından birini geçmeyi başardım ve Moritanya’nın başkenti Nouakchott’a ulaştım. Burada en az 20 gün kalıp hem dinleneceğim hem de ‘’Hayallere Yolculuk’’ belgeselinin birinci bölüm montajını yapacağım. Ardından Senegal ve diğer yeşil ülkelere doğru yolculuğa devam edeceğim.’’
Afrika’nın ‘’Hayal Arşivini’’ oluşturacak!
Afrika’nın ‘’Hayal arşivini’’ oluşturmayı amaçlayan Hasan Söylemez, ’’Hayallere Yolculuk’’ adını verdiği belgesel projede yolda karşılaştığı Afrikalılara ‘’En büyük hayalin ne?’’ sorusunu soruyor. Anlatılan hayaller ile dünya devletlerinin, politikacıların, sanatçıların, sivil toplum ve yardım kuruluşlarının, akademisyenlerin, kısacası bütün dünyanın dikkatini çekerek Afrika’ya farklı bir açıdan bakılmasını sağlamayı ve oradaki insanların sesini duyurmayı hedefliyor.
Söylemez, ‘’Afrika’nın tüm ülkelerini bisikletle dolaşmak benim en büyük hayalimdi. Ben kendimi hayalimi gerçekleştirirken yolda karşılaştığım Afrikalılara da ‘’en büyük hayallerini’’ soruyorum. Ne yazık ki, artık hayal kuramaz olduk, neredeyse hayal kurmayı unuttuk! Oysa hayal kurmak, umuttur, zorluklara karşı motivasyon gücüdür. Kurulan hayaller insanları mutlu eder ve pozitif düşünceyi harekete geçirir. ‘’Hayallere Yolculuk’’, insanlara hayal kurdurarak yarına dair yaşama umudunu arttırıp onları sımsıkı hayata bağlayacak. Herkesin kendi hayallerinin peşinden gitmesine cesaret verecek. İnsanlar hayal kurmayı tekrar hatırlayarak yenilikçi ve farklı fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayacaklar ve böylelikle hep birlikte güzel bir gelecek tasarlayacağız.’’
Afrikalılara ‘’en büyük hayalin ne?’’ sorusunun yanında yaşı, mesleği, eğitimi ve medeni durumunu da soran Söylemez, ‘’gideceğim her ülkenin gelişmişlik düzeyi, yaşam koşulları, kültürel, eğitim, sağlık ve ekonomisiyle ilgili gözlem ve tespitlerimle birlikte ortaya çok değerli bir araştırma kaynağı çıkıyor. Elde ettiğim bu veriler, işbirliği yapmak isteyen üniversitelerde sosyolojik ve psikolojik bir değerlendirmeden geçtikten sonra ‘’Afrika’nın hayali nedir?’’ sorusuna cevap bulacağız.’’
Hasan Söylemez Türkiye’yi yanına hiç para almadan bisikletle sekiz ay boyunca on bin km dolaştı, yoldayken gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle birçok insanın hayatına dokundu, televizyon programları yaptı, kitap yazdı, on binlerce insana ilham kaynağı oldu.