Dünya genelinde soya, bezelye ve yulaf gibi alternatif proteinlere talep gelecek yedi yılda iki katına çıkacak.
Pazar araştırma kuruluşu Lux Research tarafından yayımlanan rapora göre, alternatif proteinler pazarı 2024 yılına kadar ortalama %14 büyüme sergileyerek 37,8 milyon tona ulaşacak.
Rapora göre dünya genelinde toplam protein talebi, 2054 yılında 943,5 milyon tona ulaşacağından, üreticiler yeni kaynak bulma ve mevcut protein tedarik zincirinin çevre üzerindeki olumsuz etkisini hafifletecek yeni formüller oluşturma konusunda bir yarış içerisinde olacaklar. (2014 yılında dünya genelinde protein tüketimi 473,12 milyon ton seviyesindeydi.)
Besin içeriği ve ticari değer bakımından son yıllarda öne çıkan bitkisel alternatif protein kaynakları arasında ise; soya, bezelye ve yulaf yer alıyor.
Yeni jenerasyon alternatif proteinler
Rapora göre, günümüzde yüksek maliyet ve kullanılabilirlik durumları veya her iki nedenden dolayı alternatif protein kaynağı olarak sıkça kullanılmayan bakla, acı bakla, nohut, keten tohumu, pamuk tohumu ve kendir tohumu gibi alternatifler yeni jenerasyon ürünlerde kullanılma açısından büyük bir potansiyel taşıyor.
Raporda ayrıca değişik kaynaklardan elde edilecek proteinler ile yeni ürün geliştirilmesi ve bu proteinlerin mevcut ürünlere eklenebilmesi için teknolojinin en önemli araç olduğu da belirtiliyor. Günümüzde gelişiminin erken bir dönemini yaşayan alternatif protein kaynaklarının başarılı olabilmesi için inovasyona da gerek duyuluyor.
Bitki bazlı süt ürünlerinin (badem sütü, hindistan cevizi sütü) de büyüme sergileyerek pazarda başarıya ulaşmasındaki en önemli husus formülasyon olmuştu. Günden güne daha fazla sayıda tüketiciye ulaşmayı başaran bu ürünlerin tüketicilerin beklentilerini karşılaması ve belli bir tada sahip olabilmeleri için pazara sunulmadan önce uygun bir şekilde formüle edilmiş olmaları gerekiyordu.
Küresel protein talebini karşılamak
Lux Research ortaklarından ve raporun yazarlarından Joice Pranata; “Alternatif proteinler küresel protein talebini karşılamada kritik bir rol oynayacaklar. Alternatif proteinler karşılanması gereken ihtiyaçlar açısından karlı bir fırsat sunuyor.” açıklamasında bulundu.
Ancak besin değeri ve ticari olarak kullanılabilirlik bir yana, raporda kaynağı ne olursa olsun proteinin formüle edilebilmesinin zorlu bir süreç olduğuna da dikkat çekiliyor. İdeal bir protein kaynağı olarak kabul edilebilecek bitkiler, kullanım ve adaptasyon konularındaki zorluklar nedeniyle günümüzde protein kaynağı olarak kullanılamayabiliyor.