Norveç gıda endüstrisi ve Norveç hükümeti halk sağlığının iyileştirilmesi amacıyla sağlıklı beslenmenin desteklenmesi ve bu yönde çalışmalar yapılması anlaşmasına vardı.
Norveç gıda endüstrisinden aralarında gıda dernekleri ve firmaların bulunduğu 11 grup Norveç hükümeti ile ortak çalışma anlaşmasına vardı. Anlaşma kapsamında Norveç’te tüketicilerin sağlıksız gıda tüketimlerinin sınırlandırılması ve tüketicileri meyve ve sebze gibi sağlıklı gıdalara yönlendirilmesi yönünde çalışmalar gerçekleştirilecek.
Norveç Gıda ve İçecek Endüstrisi tarafından temeli atılan ve Norveç Sağlık Bakanlığı tarafından da desteklenen koalisyon, Norveç’te tüketicilerin sağlıksız gıda (yağ, tuz veya şeker oranı yüksek gıda) tüketimine katı sınırlar getirmeyi amaçlıyor.
Koalisyonun hedefleri arasında; 2012 yılına kadar tüketicilerin günlük ilave şeker tüketimini %13 oranında azaltma, 2018 yılına kadar tüketicilerin doymuş yağ tüketimini toplam enerji alınımının %1’ine kadar azaltma, tüketicilerin tuz tüketimini 2018 yılına kadar %15 ve 2025 yılına kadar %30 azaltma yer alıyor.
Koalisyon tüketicilerin sağlıksız gıda tüketimine sınırlama getirmeyi hedeflerken aynı zamanda tüketicilerin meyve ve sebze gibi sağlıklı gıda tüketimini arttırma yönünde çalışmalar gerçekleştirmeyi de amaçlıyor.
Kolalisyon tarafından ortaya konulan bu hedefler aynı zamanda Avrupa Birliği tarafından belirlenmiş olan hedeflerden bir adım daha ileride.
Konu ile ilgili bütüncül bir yaklaşım sergilendiğinde daha fazla kazanım elde edileceğini belirten Norveç Gıda ve İçecek Endüstrisi Başkanı Petter Haas Brubakk bu nedenle farklı ve kendine özgü önlemleri tek bir girişim çatısı altında toplamayı tercih ettiklerini açıkladı. Brubakk ayrıca; “Amacımız Norveç gıda ve içecek endüstrisinin en azından %90’ının bu anlaşmaya uyma taahhüdünde bulunmalarını sağlamak.” açıklamasında bulundu.
FoodNavigator internet sitesine konuşan Nestle Norveç Genel Müdürü Vladimir Wendl de bu ortaklığın Tuz Ortaklığının oluşturulmasından beri yakalanan en büyük başarı olduğunu belirtti. (Tuz Ortaklığı anlaşması ile 60 gıda şirketi ürünlerinde bulunan tuz miktarını azaltma taahhüdünde bulunmuştu.)
Rekabete yardımcı
Wendl; “İddialı hedeflere ulaşmak asla kolay değildir. Anlaşma aynı zamanda gönüllülük esasına dayanıyor, bu da pazardaki tüm şirketlerin anlaşmaya katılmak zorunda olmadığı anlamına geliyor. Rekabet açısından bu bir zorluk olabilir.” açıklamasında bulundu.
Ancak anlaşmaya katılım sağlayan şirketler açısından bu anlaşma, yeni bir rekabet arenasının kapılarının açılması anlamına geliyor.
Nestle tarafından yakın zamanda açıklanan şekerli mamullerde şeker oranını %40’a kadar azaltma yöntemi gibi inovasyonlar, açıklanan hedeflere ulaşma olasılığını büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Nestle tarafından patenti alınan bu yöntem aynı zamanda rekabetin ilerlemeyi nasıl destekleyebileceğini gösterme açısından da iyi bir örnek oluşturuyor.
Brubbak da yaptığı açıklamada rekabetin daha sağlıklı beslenme gündemine yön vereceğini belirtti. Brubbak; “Mevcut ürünlerin reformülasyonu, ürün inovasyonları, ambalaj ve pazarlama gıda ve içecek üreticileri açısından önemli aksiyon alanlarını oluşturacak.” açıklamasında bulundu.
Rekabetin ilerlemeyi nasıl etkileyeceği bir yana, Brubbak ve Norveç hükümeti yağ, tuz ve şeker oranı yüksek gıdaların kontrol altına alınmasının öncelikli olduğu konusunda hemfikir.
“Bulaşıcı olmayan hastalıklar büyüyen bir problem….Erken doğumlara ve ölümlere yol açıyor, hastalanan kişilerin yaşam sürelerini ve yaşam kalitelerini azaltıyor ve aynı zamanda topluma büyük bir maliyet oluşturuyor.”