Kaygı bozukluklarının beslenmede önemli bir yere sahip olduğunu belirten Uzman Diyetisyen İpek Ağaca, “Strese bağlı beslenme alışkanlıklarında yaşanan değişimler, sindirim sisteminde en çok şişkinlik, gaz şikayeti veya ishal gibi sıkıntılar şeklinde ortaya çıkıyor. Bu gibi sıkıntılar yaşayanlara önerim probiyotiği öğünlerinden eksik etmemeleri.” dedi.
Büyük şehirlerdeki yoğun ve stresli yaşam; psikolojik sorunların yanı sıra fiziksel birçok rahatsızlığa da sebep olabiliyor. Yaşanan kaygı bozukluğu, pek çok kişide psikolojinin yanında beslenme sorunlarını da ortaya çıkartabiliyor. Kiminde iştahsızlık ve sonrasında sağlıksız kilo kaybı görülürken, kiminde aşırı yemek yeme isteğine bağlı kilo alma yaşanıyor. Ayrıca yaşanan strese bağlı pek çok kişide mide bulantısı, ishal veya gaz şikayetleri başta olmak üzere mide ve sindirim sistemi şikâyetleri de sıklıkla görülüyor.
Bu etkilerden korunmak için günlük hayatta probiyotik kullanımı giderek önem kazanıyor.
Kaygı bozukluklarının beslenmede önemli bir yere sahip olduğunu belirten Uzman Diyetisyen İpek Ağaca, “Strese bağlı beslenme alışkanlıklarında yaşanan değişimler, sindirim sisteminde en çok şişkinlik, gaz şikayeti veya ishal gibi sıkıntılar şeklinde ortaya çıkıyor. Bu gibi sıkıntılar yaşayanlara önerim probiyotiği öğünlerinden eksik etmemeleri. Burada seçeceğiniz probiyotiğin çift kaplama teknolojisine sahip olması bağırsağa ulaşan canlı bakteri sayısının kaplamasız probiyotiklere kıyasla daha fazla olmasını sağlıyor. Bu da sindirim sistemi için oldukça önemli” dedi.
Özellikle çift kaplama teknolojisi ile üretilen probiyotikler bağırsağa daha fazla canlı bakteri ulaşmasını sağlıyor.
Stresli bir yaşantıya sahip olan kişilerin beslenme alışkanlıklarının hızla değiştiğine dikkat çeken Uzman Diyetisyen İpek Ağaca, kişilerin böyle zamanlarda kuruyemiş, cips, kola, hamburger gibi fast-food besinlere yöneldiğini belirterek: “Stres ve kaygının en belirgin özelliği kişilerin beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklerdir. Kişiler böyle durumlarda çıtırtılı ve hışırtılı sesler çıkartan cips, kabuklu fıstık, çekirdek gibi kuruyemişler veya ayaküstü yenebilen patates kızartması, hamburger, börek, dürüm gibi fast-food besinler veya şerbetli tatlılar, gofret, şekerleme, kola vb. şeker içeriği yüksek yiyecekler ve içeceklere yöneliyorlar. Bu besinler, fazla miktarda şeker, yağ, enerji içermesinin yanı sıra katkı maddesi de içerebilmektedir. Beslenmedeki bu değişiklikler, bağırsak florasını bozarak gaz ve şişkinlik şikayetlerine sebep olabilir, ishal veya kabızlık gibi sıkıntılar yaşanabilir. Stresle baş etme konusunda öncelikle bu besinlerden kaçınmak gerek; sağlıklı besin tercihler yapmak çok önemli. Ek olarak probiyotik takviyeleri almak, hem bağışıklık sistemini güçlendirmede hem de stresle başederken sindirim sistemini rahatlatmada çok önemli. Son dönemde yapılan klinik çalışmalar gösteriyor ki bağırsak sisteminin dengesinin korunması yani “dost” bakteriler olarak adlandırdığımız probiyotiklerin yeri vücudumuzda önemli bir yer tutuyor. Ancak probiyotik kullanımında seçeceğiniz probiyotiğin çift kaplama teknolojisine sahip olması önemli bir nokta olarak karşımıza çıkıyor. Bu da bağırsağa ulaşan canlı bakteri sayısının daha fazla olması ve dost bakterilerin gücünü kaybetmeden etki göstermesi demek” açıklamasında bulundu.